23. Ceza Dairesi 2015/463 E. , 2015/480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanığın hüküm tarihinden sonra 05/07/2011 tarihinde vefat ettiğinin UYAP üzerinden MERNİS’ ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasında 5237 sayılı TCK" nın 64/1. maddesi nazara alınarak hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiğinin lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Sanıklar ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
TCK"nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir.
Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Bağkur Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan soruşturma raporuna göre; ... adlı sigortalının 08.09.1982 tarihli “Nakliyecilik” faaliyeti nedeniyle 22.08.1986 tarihi itibariyle resen tescilinin yapıldığı, adı geçen sigortalının söz konusu vergi mükellefiyetinin 28.06.1983 tarihinde sona erdiği, ayrıca; 11.10.1993- 06.03.1997 tarihleri arasında Gökalp Vergi Dairesinde kayıtlı olduğu, 27.02.1997 tarihli... Şoförler Odası üyeliği nedeniyle aynı tarihte başlayan Esnaf Sicil kaydının mevcut bulunduğu, bu hizmet ile emekli olamadığından, 22.03.1985- 11.10.1993 tarihleri arasının Bağ-Kur sigortalılık süresi olarak kazanılması maksadıyla, Diyarbakır Merkez Ajanlığı üyeliğinin 20.04.1998 tarihli İB formu ile Kurum kayıtlarına intikal ettirildiği, bu yolla adı geçen şahsa “Konfeksiyon” faaliyetinden dolayı 10.08.1979 tarihinden itibaren kesintisiz devam eden meslek odası üyeliği verildiği, ancak adı geçen şahsın sözkonusu faaliyeti nedeniyle esnaf sicil memurluğu kaydının mevcut olmadığı, Kurum kayıtlarına sonradan intikal ettirilen “10.08.1979-Devam” şeklindeki geçmişe dönük hizmet kazandırıcı belge niteliğindeki meslek odası üyeliği nedeniyle, İl Müdürlüğü yetkililerince 27.04.1998 tarihinde tetkik tutanağı düzenlendiği, ...’in ... Merkez Ajanlığına sonradan usulsüz bir şekilde kaydedildiği 01.04.1970 tarihli noter onaylı Üye Kayıt Defterinde bariz bir şekilde görüldüğü halde, eski İl Müdür Yardımcısı ... ve ... tarafından sözkonusu kaydın usulüne uygun ve geçerli olduğuna dair bu suretle resmi evrak tanzim edildiği, böylece ... adlı sigortalıya sadece sahte... Merkez Ajanlığı üyeliği dolayısıyla, 22.03.1985 tarihinden vergi kaydının yeniden başladığı 11.10.1993 tarihine kadar toplam 8 yıl 6 ay 19 gün usulsüz Bağ-Kur hizmeti verildiği, 30.04.1998 tarihli talebine istinaden de kendisine 01.05.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, sanık ..."in usulsüz olarak tahsis edilen meslek odası kaydına nazaran haksız kazanmış olduğu süre nedeni ile kamu kurumunu zarara uğrattıkları hususunun, dosyada mevcut soruşturma raporu ve diğer delillerle beraber ortaya konmakla müfettiş raporunda belirtilen bu usulsüzlükleri karşılamayan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak beraate hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.