Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16427
Karar No: 2012/5482

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16427 Esas 2012/5482 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayıtlı olmayan bir taşınmazın kazandırıcı zaman aşımı ile edindiklerini iddia ederek, adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, taşınmazın taşlık ve kayalık olup tescil ve sınırlandırmaya tâbi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, taşınmazın niteliği ve zilyetlikle kazanılacak yer olup olmadığı konusunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığından hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri:
- Medeni Kanunun 713. maddesi
- Medeni Kanunun 715/2. maddesi
- 3402 sayılı Yasanın 16/C maddesi
- 3402 sayılı Yasanın 17. maddesi
- 1744 sayılı Yasaile değişik 2. madde uygulaması
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2011/16427 E.  ,  2012/5482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... beldesi, ... mahallesi ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Yasanın 713. maddesi gereğince adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın taşlık ve kayalık olup, tescil ve sınırlandırılmaya tâbi bulunmadığından davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca açılan tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 16.08.1966 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Yörede 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile 23.01.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşılmış ise de, dava konusu taşınmazın keşif sırasında çekilen fotoğraflarının incelenmesinden üzerinde köklü kayalıklar ve maki türleri bulunduğu, genel görünüm itibarıyla taşlık ve kayalık olup zilyetlikle kazanılamayacak yer görünümünde olduğu, hükme dayanak yapılan jeolog ve ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda çekişmeli taşınmazın öncesinin keletelik arazi olduğu, keşifteki bulgu ve incelemelere göre, genel görünümünün taşlık ve kayalık olduğu, toprağın kayalıklar arasında cepler halinde bulunduğu ve yeni açıldığı, taşınmazın üzerinde belirgin bir imar ve ihya çalışmasının yapılmadığı ve doğal hali ile bulunduğu, içindeki taşlık ve kayalık alanların temizlenmediği, dar kelete alanlarından açığa çıkan kaya parçalarının bir kısmının kenarlara atılması ve üzerinde bulunan delice ve harnup ağaçlarının aşılandığı açıklanmıştır. Bu tür yerlerde, 3402 sayılı Yasanın 17. maddesi anlamında imar ve ihyanın tamamlandığı, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. Temyize konu taşınmazın, dava tarihine kadar 20 yıl süreyle ekonomik amacına uygun olarak nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanılmadığı ve taşlık, kayalık ve makilik bölümlerinin taşınmazın büyük bölümü içinde dağınık halde bulunduğu, M.Y."nın 715/2. ve 3402 sayılı Yasanın 16/C maddeleri gereğince devletin hüküm ve tasarrufu altında kayalık
    olup, tescil ve sınırlandırmaya ve hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olamayacak taşınmaz hakkında imar ihyasının dahi tamamlanmadığı anlaşıldığından, bu resimler karşısında bilirkişilerin beyanlarına değer verilemeyeceğinden, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı H.Y.U.Y.nın 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı onam harcının temyiz edene yükletilmesine 09/04/2012 günü oyçokluğu ile karar verildi.
    Dava, Medeni Yasa"nın 713. Maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın imar - ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tescil davası niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadaatrosu 1966 yılında yapılmış, taşınmaz ve çevresi taşlık, kayalık, çalılık olarak tespit dışı bırakılmıştır. Orman kadastrosu, 1977 yılında kesinleşmiştir. Dava tarihi ile orman ve arazi kadastrosunun yapıldığı tarihler arasında 20 yıldan fazla süre geçtiği için koşulları varsa taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinilmesi mümkündür.
    Keşif; hakimin, uyuşmazlık konusu hakkında, bizzat duyu organları yardımıyla inceleme yapması ve bilgi sahibi olmasıdır.
    Mahkemece, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir (1086 sayılı Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu, Madde 275 v.d., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 266 v.d).
    Somut olayda; mahkemece, 18/03/2005 ve 20/06/2008 tarihlerinde yerinde keşif yapılmış; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık, taşınmazın, davacıya babasından kaldığını, arpa ve buğday ekmek, hayvan otlatmak suretiyle 30 - 40 yıldır kullandıklarını; bilirkişi orman mühendisleri, taşınmazın, orman sınırları dışında, %10 eğimli, orman sayılmayan yerlerden olduğunu; ziraat mühendisi ve jeolog bilirkişiler, bir bölümünün tarım arazisi, kalan bölümünün taşlık olduğunun bildirmişler, taşınmazın fotoğrafları çekilerek dosyaya konulmuştur.
    Mahkemece, karar veren hakim keşiflerde hazır bulunmadığı halde, bilirkişi raporlarının aksine, dosyadaki fotoğraflara göre, taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak taşlık ve kayalık yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, 20. Hukuk Dairesince de oyçokluğu ile fotoğrafları esas alınarak karar onanmıştır.
    Oysa, temyiz incelemesi aynı gün yapılan Dairemizin 2011/16174 - 2012/5492 (Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/593 esas - 2009/387 karar), 2011/16177 - 2012/5490 (Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/168 - 2011/358) sayılı dosyalarında aynı nitelikteki bilirkişi raporları yeterli görülmemiş, bilirkişiler de ek rapor alınması için dosya yerel mahkemeye geri çevrilmiş, 2011/16425 - 2012/5476 (Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/274 - 2011/178), 2011/16428 - 2012/5475 ( Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/250 - 2011/179), 2011/16420 - 2012/5477 (Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/255 - 2011/180) sayılı dosyalarında aynı nitelikteki bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın reddine; Dairemizin 09/04/2012 gün ve 2011/16173 - 2012/5493 (Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/782 - 2012/285), 06/0372012 gün ve 2011/15216 - 2012/4529 (Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/354 - 2010/353 ) vs. dosyalarında aynı nitelikteki bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın kabulüne dair verilen kararlar bilirkişi raporlarının
    yetersiz olduğu belirtilerek bozulmuştur.
    Fotoğraflar çekişmeli taşınmazların niteliği yönünden fikir verebilirse de kesin delil olamaz. Taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, imar ve ihya işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı, kültür arazisi olup olmadığı ve toprak yapısının incelenmesi teknik bilgiyi gerektiren konulardır. Hakim, bilirkişi raporları ile bağlı değil ise de, bu durumda bilirkişilerden açıklayıcı ek rapor almalı veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırmalıdır. Kaldı ki; keşfi, karar veren hakim yapmamış, dosyadaki fotoğraflara dayanarak bilirkişi raporlarının aksi kanaata varmış ve karar vermiştir. Bilirkişi raporlarındaki inceleme ve araştırma yeterli görülmediği takdirde, yeniden usulüne uygun araştırma ve inceleme yapılmalıdır. Nitekim, Dairemizin yukarıda belirtilen dosyalarında aynı nitelikteki bilirkişi raporları yeterli görülmemiş, bir kısım dosyalar ek rapor için yerel mahkemeye iade edilmiş, bir kısmında da bozma kararı verilmiştir.
    Bu nedenlerle; benzer dosyalarda belirtildiği gibi, taşınmazın niteliği ve zilyetlikle kazanılacak yer olup olmadığı konusunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığından hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, dosyadaki fotoğraflar nazara alınarak onanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi