14. Hukuk Dairesi 2016/5488 E. , 2019/3922 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2015 gününde verilen dilekçe ile İcra İflas Kanununun 121. maddesine dayalı ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ...’nın davacıya olan borcundan dolayı icra hukuk mahkemesinden yetki alarak elbirliği halindeki 31, 731, 794, 792, 469, 470, 471 parsel sayılı taşınmazlar ve ...plaka sayılı araçlar üzerindeki ortaklığın giderilmesini istemiştir.
... vekili 03/12/2015 tarihli dilekçe ile asli müdahale talebinde bulunmuştur.
Bir kısım davalılar vekili dava konusu taşınmazların ve menkul malların satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.
Davalı ... 794 parsel sayılı taşınmazdaki bilirkişi raporlarında 9 ve 10 numara ile gösterilen muhtesatların kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Davalı ... 470 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhtesatın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine 792 ve 794 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ortaklığın giderilmesine, diğer taşınmazlar ve ... plaka sayılı araçlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili ise katılma yoluyla temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir
İcra İflas Kanununun 129/1. maddesinde; satışta satış bedelinin, muhammen kıymetin %50"si ile rüçhanlı alacakları, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; mahkemece, 792 ve 794 parsel sayılı taşınmazların alacağı karşılayacağı gerekçesiyle dava konusu diğer taşınmaz ve araçlara ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Ancak karar yanılgılı değerlendirme sonucu verildiğinden usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Şöyle ki,
1-Bir kısım davalılar vekili savunmasında tüm dava konusu taşınmazların ve araçların satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Ayrıca kararda İcra İflas Kanununun 129/1. maddesine göre, satışına karar verilen menkul ve gayrimenkullerin muhammen kıymetinin %50"si ile satılabileceği de gözardı edilmiş, bu nedenle taşınmazların bir kısmı ile araçlara ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
2- 03/12/2015 tarihli dilekçe ile ... vekili davalı ...’nın kendilerine de borçlu olduğunu, kendi hacizlerinin daha önce olduğunu belirterek asli müdahale talebinde bulunmuş, daha sonra İİK’nun 121. maddesi gereğince İcra Hukuk Mahkemesinden yetki alarak kararı dosyaya sunmuştur. Ancak, davaya müdahale harcı yatırılmamıştır.
3- Kabule göre de; dava konusu taşınmazlar üzerinde bir kısım davalılara ait muhdesatlar mevcut olup, muhdesatların aidiyeti konusunda bir ihtilaf bulunmadığına göre, mahkemece hükümde, taşınmazın toplam bedeli üzerinden, bedelin ne kadarının arza ne kadarının muhdesatlara isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle gösterilip bu oranlar doğrultusunda muhdesatlara isabet eden kısım ayrı ayrı muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bu usule uyulmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece; bir kısım davalıların ortaklığın giderilmesini istemeleri göz önüne alınarak paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğundan, ortaklığın giderilmesi istenen tüm gayrimenkuller ve araçlar açısından ortaklığın giderilmesine karar verilmesi ve asli müdahalede bulunan ... vekiline müdahale harcının ikmal edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, mahallinde yeniden keşif icra edilip, uzman bilirkişilerden yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde her bir muhdesatın toplam bedele oranlamasının yapılması istenerek bilirkişilerden açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu hususun açıkça hükümde gösterilmesi gerekir;
Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.