17. Hukuk Dairesi 2016/949 E. , 2019/1293 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.02.2019 Salı günü davacılar ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun diğer davalı ... ile anlaşarak ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/852 sayılı dosyasından hakkında takip yaptırdığını ve borçlunun taşınmazları üzerine haciz konulduğunu belirterek, bu takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin mal kaçırma amacının olmadığını, davacıların murisinin öldürme olayının 2001 yılında maydana geldiğini 9 yıl sonra tazminat davası açtıklarını, müvekkilinin cezaevinde olduğu sürece mali açıdan zor durumda kaldığını ve davalı ..."dan ailesinin borç para aladığını bu nedenle takip dayanağı bonoyu verdiğini, üçüncü kişinin hacizlerinden sonradan haberdar olunduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... vekili, borçlunun cezaevinde olduğu sürede kendisenden borç para aldığını, karşılığında senet verdiğini, haciz konulan taşınmaz üzerinde tarım kredi kooparatfi ipotekleri olduğunu, takibin mal kaçırma amacı ile yapılmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu ve üçüncü kişi arasında akrabalık bağı olmadığı halde 200.000,00 TL gibi bir paranın borç paranın verilmesi yaşam deneyimlerine uygun olmadığı, senedin borcun doğumundan sonra düzenlenmiş olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.
Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemiştir.
Dosya içeriği sabit olduğu üzere borçlu adresinde yapılmış bir haciz ve İİK"nun 105.maddesi kapsamında aciz belgesi niteliğinde bir haciz tutanağı olmadığı gibi aciz belgesi de sunulmamıştır.Bu hali ile dava ön koşulu olmadığı gibi davanın asıl nedeni borçluya ait 5 taşınmaz üzerinde davalı üçüncü kişinin haczi bulunması nedeni ile davacıların bu taşınmazları üzerinde haciz ve satış istemi yetkisinin olmamasıdır. Oysa dosyadaki belgelerden bu taşınmazları üzerinde davacıların 11.11.2010 tarihinde koydurduğu tedbir mahiyetinde hacizleri bulunmakta olup halen devam etmektedir.Üçncü kişinin haczi ise bu tarihten sonra 05.03.2014 tarihinde konulmuş olduğundan davacıların bu davalı açmakta hukuki yararları da yoktur.
Bu nedenlerle, davacıların davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.