Esas No: 2021/11155
Karar No: 2022/15883
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11155 Esas 2022/15883 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, Sanık ...'ın tekerrüre esas sabıka kaydı bulunmasına rağmen hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz yapılmadığından bozma nedeni yapılmadığından bahsediyor. Ayrıca olaya karıştığı iddia olunan diğer şahıs hakkındaki evrakın tefrik edildiği ve anılan soruşturma evrakının akıbetinin araştırılması gerektiği belirtiliyor. Sanıkların eylemlerinin 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi, 6545 sayılı Yasa ve 7242 sayılı Yasanın düzenlemelerine tabi tutulduğu ve cezaların karşılaştırılması gerektiği vurgulanıyor. Sanıkların hapis cezası alması durumunda 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanması gerektiği ve eşyanın müsadere işlemi sırasında yanlış kanun maddesinin gösterildiği belirtiliyor. Kanun maddeleri açıklamaları:
- TCK'nun 58. maddesi: Tekerrür hükümleri
- TCK'nun 54/4. maddesi: Suçta kullanılan vasıtaların müsadere edilmesi
- TCK'nun 54/1. maddesi: Suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin müsadere edilmesi
- TCK'nun 53. maddesi: Hak yoksunlukları
- 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi: Kaçakçılık suçları
- 6545 sayılı Yasa: Kaçakçılıkla mücadele
- 7242 sayılı Yasa: Kaçakçılıkla mücadele ve cezaların indirilmesi hakkında düzenlemeler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ...'ın tekerrüre esas sabıka kaydı bulunduğu halde hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Soruşturma aşamasında, olaya karıştığı iddia olunan ve açık kimlik bilgileri tespit olunamayan ... adlı şahıs hakkındaki evrakın tefrik edilerek adı geçene ilişkin soruşturmaya 2015/437 sayılı soruşturma evrakı üzerinden devam edildiği anlaşılmakla, delillerin birlikte değerlendirilmesi bakımından, anılan soruşturma evrakının akibeti araştırılıp, bu soruşturma evrakına ilişkin kamu davası açılmış ve yargılama devam etmekte ise, davalar birleştirilerek yargılama yapılmak; yargılama sona ermiş veya soruşturma, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile sonuçlanmış ise, dava dosyası veya soruşturma evrakı getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, sonucuna göre eylemin toplu kaçakçılık suçu kapsamında kalıp kalmadığı ve 5/1 maddesinin de sanıklara uygulanması hususunun değerlendirilerek hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 . maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Hakkında erteli olmayan hapis cezasına hükmedilen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyları üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmelerine, altsoyları dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 54/1. madde ve fıkrasının gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sonuç cezada sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.