Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6337
Karar No: 2016/6814
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6337 Esas 2016/6814 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirkete ait sağlık kuruluşlarında çalıştığı ve ücretinin ödenmediğini iddia eden davacı, iş akdini feshetmiş ve kıdem tazminatı ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İşveren ise davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını savunmuştur. Mahkeme, davalının ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar vermiş ancak Yargıtay, iş akdinin haklı nedenle değil kendi isteğiyle feshedildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğunu ve mahkemenin hatalı gerekçe ile karar verdiğini belirterek kararı bozmuştur. Ayrıca, fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtlarının özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin delil niteliğinde olduğunu vurgulamış ve dosyadaki belgelere göre hesaplama yapılması gerektiğini belirtmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İş Kanunu, Madde 17 (İşçinin, işverenin emir ve talimatlarına uymakla yükümlü olduğu; işverenin, işçiyi iş yerinde çalışması için çalışma süresi, işin niteliği, işçinin yaşı, cinsiyeti ve diğer şartlar dikkate alınarak işe uygun bir şekilde seçmek, işçiyi iş yerinde tutmak ve işçiye ücret ödemekle yüküml
7. Hukuk Dairesi         2015/6337 E.  ,  2016/6814 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait değişik sağlık kuruluşlarında çalıştığını, her gün fazla çalışma yaptığını, dini ve resmi bayramlarda çalıştığını, ücretinin ödenmediğini, aylık ücretlerinin eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini, bu nedenle iş akdini tek taraflı olarak feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ve bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kendi isteği ile iş akdini feshettiğini, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının hafta sonları ve genel tatil günlerinde çalışmadığını. fazla çalışma yapmadığını, ücret alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin hangi tarafça feshedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacı fazla çalışma ücretleri ile ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmemesi ve aylık ücretlerinin de eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir. Davalı ise davacının kendi isteğiyle işyerinden ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece, iş akdinin kıdem tazminatına hak kazandırmayacak şekilde feshedildiğini ispat yükümlülüğünün davalı işverende olduğu, davalı işverenin ise bu ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemenin kıdem tazminatı talebinin kabulüne ilişkin kararı yerinde ise de, mahkeme gerekçesi olaya uygun değildir. Dosya kapsamına göre, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacağı bulunduğu anlaşılan davacının, dava dilekçesinde ve .... Noterliği"nin 09.03.2012 tarih ve 06788 yevmiye no"lu fesih ihtarında belirttiği sebeplerle iş akdini haklı nedenle feshettiği ortada iken, mahkemece davalı işverenin feshe yönelik ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği şeklindeki hatalı gerekçe ile feshin işveren tarafından yapıldığının kabul edilmesi doğru olmamıştır.
    3-Davacının hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesini 09.03.2012 tarihinde feshettiğini bildirmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işten ayrılış tarihi olarak 12.03.2012 tarihi esas alınmıştır. Ancak davacı dava dilekçesinde açıkça 09.03.2012 tarihinde işten ayrıldığını belirttiğinden mahkemece talep aşılarak yapılan hesaplamaya değer verilerek hüküm kurulması isabetsizdir.
    4-Taraflar arasında davacının fazla çalışma süresi konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, işverence 01.06.2011 tarihinden itibaren davacının işe giriş çıkış saatlerini gösterir belgeler sunulmuştur. Sunulan belgelerin hatalı olduğu ya da işverence değiştirildiği iddia ve ispat edilemediği için kayıt bulunan dönemlerde artık tanık beyanlarına itibar edilemez. Bu nedenle kayıt bulunan dönem için işe giriş çıkış kayıtlarına göre fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken tanık beyanlarına itibar edilerek hesaplama yapılması hatalı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi