16. Hukuk Dairesi 2013/1670 E. , 2013/1752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece, davacı tarafça keşif giderlerinin yatırılması için verilen kesin mehile uyulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç, usul ve yasaya uygun bulunmadığı, öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu köyden, elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen kişiler arasından yerel bilirkişiler seçilerek; bundan sonra keşif günü belirlenmesi, keşif ile ilgili ara kararda mahkeme heyeti yolluğu, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisine ödenecek ücretler, bu kişiler için gerekli tebligat giderleri ve araç gideri tek tek gösterilerek belirlenen ücret ve giderlerin yatırılması için kesin süre verilmesi, sürenin tespitinde, masrafın yatırılabileceği en son tarih ile keşif günü arasında ilgililere keşif davetiyelerinin tebliğ edilebilmesi için en az Tebligat Tüzüğünde yer alan sürelerin bulunması gerektiğinin göz önünde bulundurulması, verilen kesin mehil içerisinde ara kararı gerekleri yerine getirildiği takdirde keşif yapılarak, toplanıp değerlendirilecek delillerin sonucuna göre; kesin süreye uyulmaması halinde ise 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesi uyarınca karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak ve yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçıları davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli parsele yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacılardan ..."in 15.10.2012 tarihinde yapılan keşifte gösterdiği taşınmazın, dava dilekçesinde dava konusu olduğu belirtilen 118 ada 166 parsel sayılı taşınmaz olmadığı; keşifte gösterilen taşınmazın husumet yöneltilmeyen Zernişan Aktaş adına tespit edilen 118 ada 173 parsel sayılı taşınmaz olduğu, bu nedenle husumetin yanlış kişiye yöneltildiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu ettiği taşınmazın davalı ... tarafından genişletilerek miktarı yaklaşık 23-25 dönüme çıkarılan 118 ada 166 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirtmiştir. Mahallinde 15.10.2012 tarihinde icra edilen keşif sonrası 28.11.2012 hakim havale tarihli dilekçesi ile dava konusu ettiği taşınmazın 20.000 m2 yüzölçümündeki ve davalı ... adına tespit edilen taşınmaz olduğunu, ancak keşifte yanılgı ile yanlış taşınmazı gösterdiğini, yanılgı sonucu gösterdiği taşınmazın dava dilekçesinde belirttiği miktarda olmayıp, 5.149,62 m2 yüzölçümünde olduğunu belirterek fen bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Davacı ..., keşfi yapılan taşınmazın dava konusu edilen taşınmazın yüzölçümüne uymadığını ileri sürdüğü halde mahkemece dava konusu taşınmazın neresi olduğu hakkında araştırma yapılarak tereddüt giderilmemiş; açık bir sonuca ulaşılamamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yeniden keşif yapılıp davacı tarafın dava konusu ettiği taşınmaz duraksamasız belirlenmeli, bundan sonra husumet ya da davanın esası yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, 118 ada 173 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının Tapu Müdürlüğüne iade edilerek 118 ada 166 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili tutanak aslı dosyada bulunduğu halde davanın husumet nedeniyle reddine parsel numarası belirtilmeksizin taşınmazın tespit gibi tesciline şeklinde karar verilmesi suretiyle infazda kuşku yaratacak şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz olup, davacı ..."in temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 07.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.