Esas No: 2021/3438
Karar No: 2022/4661
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3438 Esas 2022/4661 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan 220 gün tutuklu kaldıktan sonra beraat ettiği için koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etti. İlk derece mahkemesi davacının talebinin kısmen kabulüne karar verdi. İstinaf incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi hükmü kısmen onayladı ve manevi tazminat miktarını düşürdü. Davacı vekili ve davalı vekili kararı temyiz etti. Dava dosyası incelendikten sonra, davalının temyiz istemi reddedildi, ancak davacının tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları kabul edildi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı bozuldu. Dosya İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine iletilerek işlem yapılması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 304/2. maddesi, 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak, davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.608,7 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 03.04.2017 tarihli, 2017/4 Esas - 2017/530 Karar sayılı "Alaşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 08.12.2016 tarih, 2016/107 Esas - 2016/191 Karar sayılı kararının kaldırılarak, davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.608,7 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" ilişkin karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 41.530,00 TL olduğu ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan 10.03.2008 - 16.10.2008 tarihleri arasında 220 gün tutuklu kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 11.608,7 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve hükmedilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE;
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat talebinin dayanağı olan Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/49 Esas – 2016/102 Karar sayılı ceza dosyaları kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan 10.03.2008 - 16.10.2008 tarihleri arasında 220 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, son beraat hükmünün 20.04.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 100.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 4.549,39 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılıp, ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılarak, 3.608,7 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 03.04.2017 tarihli, 2017/4 Esas - 2017/530 Karar sayılı "davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 13.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.