11. Hukuk Dairesi 2018/1276 E. , 2019/3107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/06/2017 tarih ve 2017/14 E. - 2017/260 K. sayılı kararın davalı şirketler ve davalı TPMK vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 07/12/2017 tarih ve 2017/1076-2017/1132 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, 43. sınıf hizmetleri içeren “VELİKÖY YALI RESTAURANT” ibareli 2007/69285, “YALI RESTAURANT” ibareli 2009/59236, “YALI” ibareli 2013/21456 sayılı markaların sahibi olduğunu, markaların uzun zamandan buyana kullanılmakta olduğunu, davalının 43. sınıftaki; "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.
Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetlerini" içeren "BÜYÜKYALI İSTANBUL+şekil" ibareli 2015/89215 sayılı marka tescil başvurusuna iltibas vakıasına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından red edildiğini, başvuru markasının davacı markalarıyla iltibas ve markaya tecavüz oluşturacak nitelikte olduğunu ileri sürerek 43. sınıf hizmetler bakımından hukuka aykırı TPMK YİDK’nın 2016/M-11047 sayılı kurum kararının iptaline ve davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirketler vekili, başvuru konusu işaretin davacı markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, “YALI” ibaresinin 43. sınıf hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davacının seri markalarının esas ve ayırt edici unsurunun “YALI” ibareli olduğu, başvuru konusu işaretin asıl ve ayırt edici unsurunun “BÜYÜKYALI” ibaresi olduğu, İstanbul ibaresinin sunulacak hizmetin bulunduğu yeri bildirdiği, “BÜYÜK” ibaresinin “YALI” ibaresini nitelediği, başvuru kapsamında yer alan 43. sınıftaki hizmetlerin tamamının davacı markaları kapsamında aynen yer aldığı, ortalama düzeydeki alıcı ve yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, davalının diğer markalarının dava konusu başvuru tarihiyle aynı veya sonraki tarihli olduklarından davalı için kazanılmış hak sağlamalarının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK"nın 2016/M-11047 sayılı kararının 43. sınıf hizmetler ("Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri) yönünden davacı itirazının reddi bakımından iptaline, davalı adına tescilli 2015/89215 sayılı markanın 43. sınıf hizmetler ("Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri) yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 17/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.