15. Hukuk Dairesi 2017/1557 E. , 2017/3643 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup 14.04.2006 tarihli sözleşme kapsamında yapılan işler ile bu sözleşmede yer almadığı halde davacıya yaptırılan imalâtın ödenmeyen bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 02.07.2007 olan dava tarihinin karar başlığında 28.09.2010 hüküm fıkrasında ise 16.07.2007 olarak gösterilmesi maddi hataya dayalı olup bu yanlışlığın yerel mahkemesince mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin tabii bulunmasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin 2009/3400 Esas, 2010/3850 Karar sayılı ve 05.07.2010 günlü bozma ilâmında; 21.04.2006 tarihli sözleşme eki vaziyet plânında gösterilen tüm imalâtın bedelinin 30.492,00 TL olarak kabulü, bu vaziyet planında gösterilenler dışında yapılıp geçici kabulle benimsenen imalâtın bedeli ise, gerçekleştirildiği 2006 yılı mahalli rayiçlerinden saptanıp bu konuda alınan bilirkişi raporuna vâki itirazlar da değerlendirilerek her iki kapsamda belirlenecek alacak toplamından davalı tarafından davacıya ödenen miktarının düşülmesi ile sonuca varılması gerektiğinden söz edilmiştir. Mahkemece Dairemizin bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma ilâmına uyma kararı verilince mahkeme tarafından bozma ilâmı gereğinin yerine getirilmesi zorunludur. Çünkü bu konuda yararına bozma yapılan taraf için kazanılmış hak oluşur.
Dairemizin bozma ilâmına uyulmasından sonra yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu bozma ilâmı içeriğine uygun olmadığı gibi Yargıtay denetimine elverişli de değildir. Bozma ilâmında açıkça sözleşme eki vaziyet planında gösterilen tüm imalâtın başka bir anlatımla götürü bedel sözleşme gereğince yapılan tüm imalât bedelinin 30.492,00 TL olarak kabulü, vaziyet planında gösterilenler dışında yapılıp geçici kabulle benimsenen imalât bedelinin ise, gerçekleştirildiği 2006 yılı mahalli rayiçleri ile fiyatının belirlenmesi gerektiği
açıklanmış olmasına rağmen, bilirkişi kurulu tarafından yapılan işler yüklenici teklif fiyatı ve 2006 yılı Karayolları Birim Fiyatına göre ayrı ayrı hesaplanmış, ek raporda da yapılan işlerin mahalli rayiç tanımı bulunmadığından mahalli rayiçler yerine yüklenici firmanın birim fiyat teklifindeki fiyatların hesaplamada dikkate alındığı bildirilmiştir. Ayrıca bilirkişiler hesaplama yaparken sözleşme kapsamında kalan ve sözleşme kapsamı dışında kalıp geçici kabulle benimsenen işler ayrımı yapmamış, sözleşme dışı işlerin neler olduğunu da ayrıca göstermemiştir. Açıklanan nedenlerle bilirkişilerin asıl ve ek raporu bozma ilâmına uygun olmadığı gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Mahkemece bozma ilâmına uygun nitelikte olmayan bilirkişi kurulu raporuna dayanılarak ve bozma ilâmında belirtilmesine rağmen varsa kanıtlanan ödemelerin mahsubu da yapılmadan karar oluşturulması doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, kabule göre de; davalı yargılama sırasında 07.05.2012 tarihinde 900,00 TL gider avansı yatırmış olup hüküm kurulurken bu bedelin yargılama giderleri arasında değerlendirilmemesi ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, kabul edilen 34.418,79 TL üzerinden hesaplanan 2.351,14 TL nispi harçtan, peşin alınan harç ile ıslah harcının mahsubundan sonra kalan kısmın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken harcın oranlanarak bakiye karar ilâm harcının %65,15"inin davalıdan geri kalanının davacıdan alınması da hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, yeniden oluşturulacak teknik bilirkişi kurulundan gerekirse yerinde keşif yapılmak suretiyle 2009/3400 Esas, 2010/3850 Karar sayılı ve 05.07.2010 günlü bozma ilâmında belirtilen şekilde sözleşme gereğince yapılan tüm imalât bedelinin 30.492,00 TL olarak kabulü, vaziyet planında gösterilenler dışında yapılıp geçici kabulle benimsenen imalât bedelinin ise, 2006 yılı mahalli rayiçlerinden saptanıp bu konuda alınan bilirkişi raporuna vakî itirazlar da değerlendirilerek her iki kapsamda belirlenecek alacak toplamından davalı tarafından davacıya ödenen miktarının düşülmesi ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın yazılı miktardaki kısmının kabulü doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.