19. Hukuk Dairesi 2018/1463 E. , 2020/500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının ticari işletmesi adına 23.09.2014 tarihinde davalı şirketten 88.591,57 TL bedelle profesyonel baskı makinesi satın aldığını, makinenin daha 1 aylık süre dolmadan baskı makinesi için en önemli unsur olan siyah boya basmamaya başladığını, durumun karşı tarafa ihbar edildiğini, firma yetkililerinin talebiyle uçak biletleri ve diğer tüm konaklama giderlerinin davacı tarafından karşılanmak sureti ile servis yetkilisi gönderildiğini, servis yetkilisinin yönlerdirmesi ile baskı kafası siparişi verdiğini, bu değişim ücretinin de davacıdan talep edildiğini ve kendisine toplam 3.304,00 TL miktarlı senet imzalatılmak suretiyle yeni baskı kafası takıldığını, değişimden sadece 1 hafta sonra magenta renginde bozukluk, kayma ve çizikler oluştuğunu, firmaya ulaşılamadığını, davacının bu işi profesyonel şekilde yapmakta olduğunu, makineden beklentisinin karşılanmadığını, teknik servise ulaşamadığını, ulaştığında ise servisin gelmesinin haftaları bulduğunu, tüm bu nedenlerle işlerinin durma noktasına geldiğini belirterek davalı tarafından davacıya satışı yapılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshine, dava konusu makinenin davalıya iadesi ile davacının bu makine için ödediği 88.591,57 TL"nin makinenin satış tarihi olan 23/09/2014 tarihinden itibaren işletilecek TC Merkez Bankası avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, servisin geliş gidişi ile ilgili olarak davacı tarafından ödenen 216,00 TL yol gideri, 150,00 TL konaklama gideri olmak üzere toplam 366,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, baskı kafası değişiminin garanti kapsamında olduğunun ve İstanbul 13 İcra Müdürlüğünün 2015/13067 esas sayılı icra takibine konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, satışa konu makinenin sorunsuz ve çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, davacının malı teslim aldığı tarihten itibaren 8 günlük süre zarfında herhangi bir ayıp ihbarı gerçekleştirmediğini, tacir vasfını haiz davacının ayıplı ifa hükümlerinden yararlanma koşullarının oluşmadığını, davacının servis fişini imzalayarak, arızanın makineden değil, makineyi bağladığı güç kaynağına bağlı elektrik arızasından kaynaklandığını kendi imzası ile kabul ettiğini, davalıya hiç bir şekilde ayıp ihbarının ulaşmadığını, nitekim taraflarca imzalanan sözleşme gereğine uyularak bildirim yapılmadığını, davacının iddiasının aksine davalının teknik servis müdahalesinde her hangi bir kusurlu davranışı olmadığını, davacının davalı şirkete borcu bulunmakta olduğunu ve bu borcu ödemekten kurtulmak adına huzurdaki davayı kötü niyetli olarak açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, davaya konu edilen ayıplı baskı makinesinin davacı tarafından davalıya geri verilmesi şartıyla 88.591,57.-TL"nin temerrüt tarihi olan 19.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, davacı tarafça davalıya verilen İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2015/13067 esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden her biri 825,00.-TL bedelli toplam 3.300,00.-TL bedelli senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin yol ve konaklama ücretlerine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş olup, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince duruşmalı yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu sonunda, baskı kafasının hatalı bir imalat olduğu, çözünürlük bakımından makineye uyumsuz olduğu, belirli bir çalışma saatinden sonra elektronik bir yazılım hatasından dolayı hızının azaldığı, bu arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu, baskı kafasının değiştirilerek arızanın giderilmeyeceği, mevcut makinenin yuvasına oturacak ve uyumlu çalışacak başkaca bir baskı kafasının olmadığı, makinedeki arızanın davacının kullanımından kaynaklanmadığı, ve bunun gizli ayıp niteliğinde olduğu, gizli ayıp ihbarının usulüne uygun yapıldığı, dosya içerisinde bulunan her üç bilirkişi raporununda birbiriyle uyumlu olduğu, baskı kafasının makinenin mütemmim cüz"ü olup değiştirilmek suretiyle arızanın giderilmeyeceği ve mevcut makinenin yuvasına oturacak ve uyumlu çalışacak başkaca bir baskı kafasının olmadığı hususlarının bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesince yapılan tahkikata duruşma yaparak ilave tahkikat yapmış ve yeni bilirkişi raporu almıştır. Bu durumda istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını fiilen kaldırmış olduğundan yaptığı ilave tahkikatla ilk derece mahkemesi ile aynı sonuca varsa da kendisinin uyuşmazlık konusu hakkında yeni bir hüküm kurması gerekir. Bunun muhakeme hukuku anlamında sonucu, istinaf mahkemesinin verdiği yeni kararın bozulacak olması halinde dosyanın istinaf mahkemesine gönderilecek olmasıdır. İstinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesinin kararını kaldırdığı halde bunu belirtmeyerek esastan reddine karar vermesi halinde, temyiz incelemesi sonucu dosya ilk derece mahkemesine gönderilecektir.HMK"nın 353/b-3 ve 356. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesinin yaptığı tahkikat yetersiz görülmekle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilave tahkikat yapıldığı anlaşılmış olmakla, bu durumda HMK"nın 353/b-1. maddesinde yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemeyeceğinden uyuşmazlık hakkında yeni bir karar verilmesi gerekecektir.
İstinaf mahkemesince HMK"nın 353/b-3 maddesinde yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi gerekli iken, HMK hükümlerine aykırı olarak verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11 Hukuk Dairesi’nin 2017/955 esas ve 2018/156 karar ve 13.02.2018 tarihli hükmünün BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11 Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.