Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/16299 Esas 2010/29194 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 35/son maddesinde "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, ...kamu kurum ve kuruluşlarına verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle daha önce usulüne uygun tebligat olmasa bile yukarıda açıklanan nitelikteki borçlu adresine 35.maddenin uygulanması suretiyle tebligat yapılabilir (HGK"nun 28.03.2001 tarih ve 2001/11-295 E. 2001/313 K.).
Somut olayda, borçlunun, kamu kurumu niteliğindeki Tapu Sicil Müdürlüğü’ne bildirdiği adresine gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilememesi nedeniyle  iade edildiği görülmektedir. Borçlu yeni adresini bu kuruma bildirmediği için 7201 Sayılı Kanun"un 35/son maddesi gereğince tebliğ işlemi yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur.
Yine, Tebligat Kanunu’nun 35/2 maddesinde, adresini değiştiren kimse, yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin, tebliğ tarihi sayılacağı hüküm altına alındığından ve bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda başka bir şekil şartı öngörülmediğinden, borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulüne uygundur.
O halde mahkemece, tebligat işlemi usulüne uygun olduğundan, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.