16. Hukuk Dairesi 2013/1631 E. , 2013/1718 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Sarı Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 28 parsel sayılı 13777,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmadığı, davacı yararına Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, davacının babasına ait taşınmazların kendisi ve kardeşleri arasında taksim edildiğini bildirmesine rağmen babası ..."in sağ olduğunu, babasının da herhangi bir bağışının ve bu konuda davacı tarafın bir iddiasının da bulunmadığını, bu nedenle dava açma hakkının davacının babasına ait olduğunu, davacının davasını kanıtlayamadığı ve dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yetersiz olduğu gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazın uzun zamandır babası ve kendisinin zilyetliğinde bulunduğunu belirterek çekişmeli taşınmazın bir bölümünün adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama aşamasında ise Haziran 314 D. ve 38 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Ancak tapu kaydındaki kayıt malikleri ile davacı arasındaki ırsi veya akti ilişki tespit edilmemiş, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişisinin beyanlarına göre mevkii ve üç sınırı itibarı ile çekişmeli taşınmaza uyduğu anlaşılan tapu kaydının bilinemeyen sınırı yönünden davacıya tanık dinletme imkanı verilmemiştir. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için taraflara delillerini sunmaları için süre verilmeli, kayıt malikleri ile davacı arasında akti ya da ırsi ilişkinin tespiti için gerekli nüfus kayıtları getirtilmeli, taşınmazın başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile tapu kaydı zemine uygulanmalı, tapu kayıtlarında belirtilen mevki hakkında ayrıntılı bilgi alınmalı, tüm hudutları zeminde tek tek gösterilmeli, bilenemeyen hudut ya da hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde gösterilmeli, böylece tespitte uygulanan tapu kaydı kapsamı duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, bilirkişi ve tanıkların kayıt uygulaması ile ilgili beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve tapu uygulamasını gösterir krokili rapor alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenilmeli, tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyması ve davacının babası ... ile tapu malikleri arasında akti ya da ırsi ilişkinin ispatlanması halinde kayıt malikleri arasında yapılan taksimle taşınmazın davacının babası ..."e isabet edip etmediği, ... tarafından da oğlu olan davacıya sağlığında bağışlanıp bağışlanmadığı araştırmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.