14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/5255 Karar No: 2012/6257 Karar Tarihi: 03.05.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5255 Esas 2012/6257 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/5255 E. , 2012/6257 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar murisi adına tespit ve tescil edilen 159 ada 8 parsel sayılı taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak mera niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek davalılar murisi adına olan kaydın iptali ile mera olarak özel siciline yazılmasını istemiştir. Davalılar ...... davayı kabul etmişler, diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile 159 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğundan tescil harici bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-4342 Sayılı Mera Kanununun 3. maddesinde yapılan tanıma göre mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için yetkili mercilerce tahsisi yapılan veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Meraların tahsisi, verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde münferiden ya da müştereken yararlanmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılabilir. Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan meralar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz ve zamanaşımı zilyetliğiyle kazanılamaz. 3402 sayılı yasanın 18. maddesinde, orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceği belirtilmiştir. 3402 sayılı Yasanın 16/B maddesi mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerlerini orta malları niteliğinde kabul etmiş, tutanakların düzenlenip kesinleşmeleri halinde mülkiyet sicillerine değil de ayrı şekilde tutulacak özel sicile yazılacağını öngörmüştür. İlgili Kanun hükümleri uyarınca yapılan bu kısa açıklamadan sonra somut olaya gelince; mahalinde yapılan keşif sonucunda dosyaya ibraz edilen 13.07.2011 tarihli ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazda bitki desen olarak mera bitkilerinin hakim olduğu, taşınmazın tarım arazisi olmadığı, özel mülkiyete konu yerlerden olmadığı belirtilmiştir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi de taşınmazda Boğalı köylülerine ait hayvanların otladığını beyan etmiştir. Bu saptamalara göre dava konusu taşınmazın mera olduğu sabit olduğundan taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera özel siciline kayıt edilmesi şeklinde hüküm kurulması gerekirken mahkemece taşınmazın niteliği belirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.