16. Hukuk Dairesi 2013/887 E. , 2013/1709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ölçek Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 26 parsel sayılı 999,95 ve 142 ada 28 parsel sayılı 3.104,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile eşit payla ...adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 142 ada 26 parsele yönelik davanın reddi ile bilirkişi raporunda (K), (L), (M) harfleri ile gösterilen bölümlerin dere olarak haritasında gösterilmesine, 142 ada 28 parsele yönelik davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda (E) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerin davacı adına tesciline, (D) harfi ile gösterilen bölümün dere olarak haritasında gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve Reşit Akçay ile ... mirasçısı davalı Nezenni Akçay tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kaydının mahalline ait olmadığı, çekişmeli 142 ada 28 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (E) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu, 142 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 28 parsel sayılı taşınmazın içerisinde (D) harfi ile gösterilen bölümlerin ise 1990"lı yıllardan itibaren oluşmaya başlayan dere ve yatağı üzerinde kaldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yetersiz olduğu gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, miras yolu ile gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Çekişmeli 142 ada 26 parsel sayılı taşınmaz 03.08.1938 tarih ve 170 sıra numaralı tapu kaydına, diğer çekişmeli 142 ada 28 parsel sayılı taşınmaz ise aynı tarih ve 169 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak tespit edilmiştir. Yapılan keşifte mahalli bilirkişiler tarafından gösterilen tapu sınırları bilirkişi raporunda işaretlenmemiş, davalının dayandığı tespit tapularının hudutları ..., Süleyman oğlu Faris tarlası, İbrahim oğlu Şakir,Yusuf oğlu Hamit ve Köy Suyu hudutlarının ve yatak değiştiren derenin durumunun tespiti için taşınmazlara komşu 142 ada 25 parsel yanında ..., Değirmen Yolu ve Ölçek Suyu"ndan sonraki tüm komşu parsellerin dayanağı olan kayıtlardan yararlanılmamıştır. Ayrıca değirmen suyunun tapu kayıtlarının tesis tarihlerindeki güzergahı araştırılmamış, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı verilmemiştir. Eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için taraflara delillerini sunmaları için süre verilmeli, taşınmazların başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile tapu kayıtları zemine uygulanmalı, tapu kayıtlarında belirtilen mevki hakkında ayrıntılı bilgi alınmalı, tüm hudutları zeminde tek tek gösterilmeli, bilenemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde gösterilmeli, böylece tespitte uygulanan tapu kaydı kapsamları duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, bilirkişi ve tanıkların kayıt uygulaması ile ilgili beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tapu uygulamasında ..."nun eski yatağı ve yeni yatağı ile yatak değiştirme tarihi belirtilen komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak tespit edilmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve tapu uygulamasını gösterir krokili rapor alınmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de Hazine tarafından açılan bir dava bulunmadığına göre dere ve dere yatağı ile ilgili taşınmaz bölümleri hakkında haritasında dere olarak gösterilmesine dair hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.