Esas No: 2021/4706
Karar No: 2022/4702
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4706 Esas 2022/4702 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, hükümeti devirmek ve engellemek suçundan tutuklu kaldığı sürede zarar gördüğünü iddia ederek tazminat talebinde bulundu. Yerel mahkeme davacı lehine kısmi tazminat hükmetti. Yapılan temyiz incelemesi sonucunda, hükmedilen manevi tazminat miktarında azaltmaya gidildi ve maddi tazminat miktarı belirlendi. Ancak, faiz başlangıç tarihi ve tutuklama tarihi hususlarında kanuna aykırılık görüldüğü için kararın düzeltilerek onanması kararlaştırıldı. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri bu kararda belirtilen kanun maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 18.562 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188-2015/143 sayılı ceza dava dosyası kapsamında davacının hükümeti cebren devirmek ve engellemek suçundan davacının belirtilen dosyanın konusunu oluşturan eylemden ötürü 22/09/2011-27/10/2011 35 gün ile 26/09/2012-19/06/2014 tarihleri arasında 635 gün olmak üzere toplam 670 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacının beraatine hükmedildiği, hükmün 08/06/2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının dava dilekçesiyle 759.708 TL maddi, kendisi için 750.000 TL, eşi için 200.000 TL, annesi için 200.000 TL oğlu için 100.000 TL olmak üzere toplam 1.250.000 manevi tazminatın dava tarihiden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada yerel mahkemece 63.191 TL maddi, 400.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu, ceza davasında ödenen avukatlık ücreti, cezaevi harcamaları, cezaevi ziyaretçilerinin yol harcamaları ve benzeri giderlerinin, davacının daha önce emekli olması sebebiyle haksız tutuklu kaldığı sürenin hizmetten sayılamaması sebebiyle uğranıldığı iddia edilen 35.700 TL'nin, tazminat davasına esas ceza dosyası için görevlendirilen özel bilirkişiye ödenen 2.630 TL'nin maddi tazminatın kapsamında değerlendirilemeyeceği, dava tarihinden itibaren hükmedilecek tazminata yasal faiz uygulanması talep edilmiş olmasına karşın, davacının iki ayrı tarihte tutuklandığı hususu da gözetilmeyerek kesin bir tarih belirlemeden tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz uygulandığının belirtilmemesi, 12/09/2012 tarihinde emekli olan davacının, tahliye olduğu 19/06/2014 tarihine kadar ki çalışamamaktan kaynaklı zararının 16.642 TL olduğu nazara alınmadan, bu zararın maddi tazminat kapsamında değerlendirilmemesi, haksız yere tutuklu kaldığı süreçte 26/03/2014 tarihinde babası Özdemir Başat'ı kaybeden davacının cenazeye katılmak hususunda kendisi ve görevlendirilen personel için yapmış olduğu harcamalar tespit edilmeden, eksik araştırmaya dayalı olarak bu zarara ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi ve mükerrer davaya yönelik araştırma yapılmaması gerekçeleriyle bozulması üzerine yerel mahkemece 18.562 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 22.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarında isabetsizlik görülmediğinden bu hususta bozma talep eden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin vekalet ücretine, davacı vekilin ise hükmedilen miktarların yetersiz olduğuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmasına rağmen faiz başlangıç tarihinin ilk tutuklama tarihi olan 22.09.2011 tarihi olarak esas alınması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (1) numaralı ve (2) numaralı paragraflarındaki “tutuklama tarihi olan 22/09/2011” ibarelerinin “dava tarihi olan 26.08.2015” ibaresi ile değiştirilerek hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.