Esas No: 2021/1068
Karar No: 2021/2147
Karar Tarihi: 28.04.2021
Danıştay 10. Daire 2021/1068 Esas 2021/2147 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1068
Karar No : 2021/2147
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Başkanlığı
DAVANIN_ÖZETİ : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca yürürlüğe konulan 24/04/2019 tarih ve 2019/9 sayılı Genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı, hususları düzenlenmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasında ise, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3 ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde de, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, otuz gün içerisinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği, hüküm altına alınmıştır.
İptal davalarında, iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Bir düzenleyici işleme karşı açılan iptal davasında, düzenleyici işlemin tamamının, belirli maddelerinin veya maddelerin belirli kısımlarının iptalinin istenebilmesi mümkün olup, dava dilekçesinde iptal isteminin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin konu ile netice ve talep kısımlarında davalı idarece yürürlüğe konulan 24/04/2019 tarih ve 2019/9 sayılı Genelgenin iptali istenilmiş olmakla birlikte, dilekçe içeriğinde anılan Genelgenin "Ğ" bölümünün 6.2 maddesinin 3. paragrafında yer alan "...1/10/2008 tarihinden önce 1479 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılması gerektiği halde 506 sayılı Kanun kapsamında tescil yapıldığı söz konusu tarihten sonra tespit edilen sigortalılar, Kanunun geçici 8 inci maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek, (4/a) kapsamında yapılan tescil kaydı beyan kabul edilerek, (4/b) kapsamında sigortalı olması gereken tarih itibariyle (4/b) kapsamında sigortalılığı başlatılacak ve (4/a) kapsamındaki hizmetler (4/b) kapsamında hizmet olarak değerlendirilecektir..." düzenlemesinin hukuka aykırılık sebeplerinin açıklandığı ve esasen, iptali istenilen düzenleyici işlemin davacının menfaatini etkileyen kısmının da belirtilen bu kısım olduğu görülmüştür.
Bu haliyle, dava dilekçesinin içeriğinde düzenleyici işlemin sadece belli bir kısmına yönelik hukuka aykırılık iddiasında bulunulmuş olmasına rağmen, konu ile netice ve talep kısımlarında düzenleyici işlemin tamamının iptalinin istenildiği görüldüğünden; dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde olan bireysel işlemin tebliğ tarihi olarak dava dilekçesinde 25/08/2020 tarihi belirtilmiş olmakla birlikte, bireysel işlemin hangi tarihte tebliğ edildiği veya öğrenildiğine yönelik herhangi bir belge de sunulmamıştır.
Bu nedenle, dava konusu düzenleyici işlemin hangi kısım veya kısımlarının dava konusu edildiği açıkça gösterilmek ve dilekçenin konu, içerik ve sonuç bölümleri çelişkili olmayacak şekilde açıklanmak ve belirtilen bu hususlar açıklığa kavuşturulmak suretiyle, uygulama işleminin tebliğine yönelik belgeler de eklenerek, 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 28/04/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.