Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4107
Karar No: 2022/5947
Karar Tarihi: 20.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4107 Esas 2022/5947 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4107 E.  ,  2022/5947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    DAVALILAR :


    Taraflar arasında tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının bozmaya uyularak mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ...den 28/08/2006 tarihli fatura ile diğer davalının ithal ettiği ... plakalı ... marka arazi tipi taşıtı uygunluk sertifikası ile ... şubesinden satın aldığını, aracı satın aldığı tarihten itibaren sürekli olarak yakıt pompası,akü aksamı ve sair motor arızalarının baş gösterdiğini, arıza ve tamirlerin artık çekilmez bir hal aldığını belirterek aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında araç pert olduğundan davacı araç bedeli ile sigorta şirketi tarafından tarafına ödenen bedel arasındaki farkın ödenmesi talebinde bulunmuştur.
    Davalılar; dava açılana kadar herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığını, 4077 SK.nun 4.maddesinde belirtilen 30 günlük hak düşürücü süre ve 2 yıllık zamanaşımının geçtiğini, üretim hatasından kaynaklanan ayıp bulunmadığını, davacının ayıp olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına dayandığını, servis kayıtlarına göre; davacının yetkili servise bildirdiği şikayetlerin aracın periyodik bakımı, davacının kendi kusuru ile meydana getirdiği hasarlar ve aracın kullanımını etkilemeyen şikayetler olduğunu, davacının seçimlik haklardan ücretsiz onarım hakkını tercih ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 04.10.2011 günlü 2011/6897 Esas 2011/13863 Karar sayılı ilamıyla “...1-Dava 4077 Sayılı Kanunun 4.maddesine göre açılan sözleşmenin feshi ile aracın değiştirilerek yerine yenisinin verilmesi ve bedelinin tahsili talebine ilişkin olup,davacı söz konusu aracın müteaddit defalar arızalandığını ve davalıya ait servise başvurduğunu belirtmiştir. Her ne kadar mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve buna ilişkin ara kararınınyerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de;davacının davalıya ait servise başvurusu ayıp ihbarı mahiyetinde olup, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğu yoktur. Bu husus,mahkemece ilgili servislere yazılan yazılarla doğrulanmıştır. Kaldı ki,dosyaya ibraz edilen servis kayıtlarından da bu husus anlaşılmaktadır.
    Böyle olunca; davacıya verilen kesin süre ayıp ihbarı yönünden sonuca etkili değildir. Mahkemece işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken mahkemece belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine bu kez Dairemizin 23.02.2021 tarih ve 2020/11535 Esas ve 2021/1809 Karar sayılı ilamıyla davacının bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmeksizin “...1-Dava, ayıplı araç nedeniyle yenisi ile değişim talebine ilişkindir. Aracın satın alındıktan itibaren 3 yıl içerisinde müteaddit defalar yakıt pompası, akü aksamı, motor arızası vb. sebeplerle servise götürüldüğü iş emirleri ve faturalar kapsamından anlaşılmıştır. Mahkemece ilk kararda ayıp nedeniyle ihbar süresine uyulmadığından davanın reddine karar verilmişse de; davacının servis başvurularının ayıp ihbarı yerine geçeceği, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğunun bulunmadığından bahisle davanın esasına girilmesi gerektiğinden, bozma kararı verilmiştir. Dava açıldıktan sonra, geçirilen kaza sonucu araç pert total olmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak davacı yana yeni talebi için kesin süre verilmiş olup, süresinden sonra verilen beyan dilekçesi ve vekilin duruşmadaki beyanlarına göre; mümkünse misli ile değişim bu mümkün olmadığı takdirde de sigortadan 50.000 TL alındığından araç bedeli ile sigortadan ödenen bedel arasındaki farkı talep ettiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Kaza yapan aracın dava devam ederken pert total olduğu, sigortadan davacıya 50.000 TL ödendiği, aracın sigorta şirketine verildiği ihtilafsızdır. Bu nedenle artık misli ile değişim talebi mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aracın pert bedeli ile pert öncesi değeri aynı olduğundan ve aracın tam değerinin davacıya ödendiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; aracın satın alındığı 28.08.2006 tarihinde fatura bedeli 74.469,26 TL olduğundan, bu bedelden, davacıya sigorta tarafından pert total işlemi sonucu ödenen 50.000,00 TL düşülerek aradaki fark bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bu kez bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, 24.469,26 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecektir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya tesliminin imkansız olması nedeniyle aracın pert olduğu tarih olan 11.04.2010 tarihi esas alınması gerekirken, dava tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent uyarınca mahkeme kararının hüküm bölümünün birinci bendinin ikinci paragrafının ilk satırında yer alan “ dava tarihinden” sözlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "aracın pert olduğu tarih olan 11.04.2010 tarihinden” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi