14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/5183 Karar No: 2012/6224 Karar Tarihi: 02.05.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5183 Esas 2012/6224 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/5183 E. , 2012/6224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve taşınmazın idareye teslimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının 2978 ada 1 parsel sayılı taşınmazının 60 metrekarelik kısmına elattığını bu sebeple davalının elatmasının önlenmesi ve 3.07200 TL escrimisile hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK"nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. 6100 sayılı HMK’nun 4. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, 1086 sayılı HUMK’nun 8. maddesinin 1. fıkrasındaki mamelek hukukundan kaynaklanan değer ve miktara ilişkin hükümler 4. maddede yer almamıştır. Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nun geçici 1. maddesi hükmüne göre bu kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümler uygulanmaz. Eldeki dava da 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğünden önceki bir tarihte açıldığından mahkemenin görevli olup olmadığı davanın açıldığı gündeki nizalı kısmının zemin değeri ile istenen ecrimisil bedeli üzerinden değerlendirilmelidir. Somut olayda; 01.06.2011 tarihinde yapılan keşifte mahalli bilirkişi taşınmazın elatılan kısmının dava tarihi itibariyle değerini 27.234,00 TL olarak belirtmiştir. Ayrıca istenen ecrimisil miktarı da 3.072,00 TL olduğundan dava konusunun toplam değeri 30.306,00 TL"dır. Bu nedenle dava değerinin HUMK"nun 8. maddesi gereğince davanın açıldığı tarihte sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aşmış olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esastan sonuçlandırılması doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.