3. Hukuk Dairesi 2020/4264 E. , 2020/7528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan (malın ayıplı olmasından kaynaklanan) tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıdan balya makinası satın aldığını, ancak balya makinasının arızalı çıkması nedeniyle tamir masrafları yaptığını, arızalı olan dönemde, iş yapamadığını, maddi zararının oluştuğunu ileri sürerek 24500 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş; 13.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ile dava konusu balya makinesi için tarafından ödenmiş olan bedel ile makineyi kullanamamasından dolayı uğramış olduğu 20.000,00.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, ayrıca yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL tamir masrafı, 1.000,00 TL bir günlük kazanç kaybı olmak üzere toplam 2.000,00 TL lik alacağın davalı taraftan tahsili ile 29/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davanın her iki tarafınca temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarih itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüktedir. Kanunun altıncı ayrımı olan “ıslah ve maddi hataların düzeltilmesi” başlığı altında 176 ile 182. maddeleri arasında ıslah düzenlenmiştir. Islah, iddia ve savunmayı genişletme ve değiştirme yasağının istisnası olup iddia ve savunmayı genişletme ve değiştirme sayılmayan hallerde yahut karşı tarafın buna rıza gösterdiği hallerde ıslaha başvurulmasına gerek yoktur.(PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, B.2, Ankara, 2014, s.346) HMK’nın 176. maddesi gereğince taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir ve aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Islah tamamen veya kısmen olabilir. Maddenin gerekçesinde de davacının dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği, örneğin; daha önce belirttiği ödünç sözleşmesi sebebini değiştirip, sebepsiz zenginleşme sebebine dayanabileceği, daha önce istediği Ellibin Türk Lirasını Yüzbin Türk Lirasına çıkarması mümkün olduğu gibi, aynen talep ettiği otomobilden vazgeçip, ıslah yolu ile değerini isteyebileceği yahut otomobilden tümüyle vazgeçip, ıslah yolu ile bilgisayar istemesinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
Kanunun davanın tamamen ıslahını düzenleyen 180. maddesine göre davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. Davacı, davasını değiştirmek için tam ıslah yoluna başvurmakla, ıslahla talep sonucu yahut dava sebebi değiştirilebilir. Talep sonucunun veya dava sebebinin kısmen genişletilmesi yahut değiştirilmesi tam ıslah olmayıp HMK 181. madde kapsamında kısmen ıslahtır. (KURU, Baki, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, 2016)
Islahın etkisi HMK 179. maddesinde düzenlenmiş olup ilk fıkraya göre; ıslah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur. Usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunun doğmasına yönelik kuralın istisnaları ise ikinci fıkrada sayılmıştır. Buna göre ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getirebileceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yemin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz. Ancak ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılacaktır. Davanın tamamen (kamilen) ıslah edilmesi halinde dava dilekçesi dahil, yapılmış olan bütün usul işlemleri yapılmamış sayılır. ( mülga HUMK m.87/1). Bunun doğal sonucu olarak, dava dilekçesinde yer alan ilk talep içeriği değil, ıslah yoluyla açıklanan talep içeriği nazara alınarak araştırma ve inceleme yapılması ve mahkemece verilecek hükümde de ıslahla ileri sürülen istemin karşılanması gerekir (HGK, 29.06.2011 gün ve 2011/1-364 E., 453 K.).
Somut olayda, ilk derece mahkemesince gerekçesi de gösterilmek suretiyle davacının dava dilekçesi ile talep etmiş olduğu tamir masrafı ve kazanç kaybına ilişkin hüküm kurulmuş ise de davacı 13.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ile dava konusu balya makinesi için davacı asil tarafından ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı asilin makineyi kullanamamasından dolayı uğramış olduğu 20.000,00.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın ıslah edilmiş haliyle görülüp değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususa ilişkin herhangi bir gerekçe de göstermeksizin ıslah öncesi talebe yönelik olarak yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu davalı yönünden kapalı olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.