Esas No: 2021/11075
Karar No: 2022/15986
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11075 Esas 2022/15986 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/11075 E. , 2022/15986 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, sanıklar ..., ... hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Olay tutanağına göre, ... plakalı nakil aracıyla kaçak sigara taşınacağına dair istihbari bilgi üzerine aracın durdurulduğu, şoför olan sanık ...'ın araçta kaçak sigara olduğunu beyan etmesi üzerine aracın jandarma karakolunun bahçesine çekildiği, sanık ...'ın rızaen aracın bagajından ve arka koltuk ayaklığının arasından siyah poşet içinde 441 karton kaçak sigarayı kolluğa verdiği şeklinde gerçekleşen olayda; sanık ...'nın kaçak sigaraları görmediğini ve ilgisinin olmadığını beyan ettiği, sanık ...'in ise sigaralardan haberdar olduğunu ancak kendisine ait olmadığını beyan ettiği görülmekle, suça konu sigaranın yakalandığı araçta arama yapılmasına dayanak teşkil eden mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, Anayasa'nın 38/2., 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı cihetle, sonucu itibariyle doğru olan hükmün değişik gerekçeyle ONANMASINA,
II-Sanık ...'ın temyiz talebinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma
aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10,3/10-son, 3/22, 5/2 maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Suç tarihinde sanığın eylemine uygun düşen 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yerine, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/10. maddesi gereğince ceza tayini,
2-TCK'nin 52/4. maddesi gereğince, sanığın taksitlerden birisini zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilebileceğine dair ihtar yapılması gerekirken yazılı şekilde ihtar yapılması,
3-Dava konusu kaçak sigara için Gümrük İdaresince KEMT varakası düzenlettirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihi itibarıyla suçtan zarar gören ve davaya katılmasına karar verilen Gümrük Müdürlüğü'nün sıfatının ''müşteki'' olarak gösterilmesi,
5-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nin davaya katılan olarak kabul edilmesi,
6-Dava konusu kaçak sigaranın müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi yerine, TCK'nun 54. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.