13. Hukuk Dairesi 2017/6096 E. , 2018/2478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 1989 yılında ...’dan zorunlu göçe tabi tutularak ...’ye geldiğini, Devlet Bakanlığı"nca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 2.500.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Toplu Konut idaresi, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 2.500.000 TL (eski para) ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hususundadır. Mahkemece, emsal yargıtay kararı, dosya kapsamı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, yatırılan peşinatın güncellenmeden mahsup edildiği, 06.04.1993 tarihine kadar güncellenerek ödenmesi gerektiği şeklinde görüş bildirmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp 84.736.376 TL (eski para) miktarlı borçlandırma sözleşmesi imzaladığı, davacının imzasının bulunduğu ve sözleşmenin eki olarak kabul edilen itfa planının 82.236.376 TL (eski para) miktar üzerinden düzenlenmek suretiyle yatırılan peşinatın mahsup edildiği ve ödemenin bu miktar üzerinden yapıldığı, bu durumda borçlandırma işleminin başlangıcında mahsuplaşmanın yapıldığının kabulü gerektiği, hal böyle olunca bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.