5. Hukuk Dairesi 2016/16803 E. , 2017/10006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki Kamulaştırsız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASINA hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 01/10/2015 gün ve 2015/8574 Esas - 2015/15904 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Kamulaştırsız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, Mahkemece idari yargı görevli olduğundan bahisle, davanın usulden reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin temyizi üzerine kararın bozulmasına karar verilmiş, bu ilama karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur,
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın imar idare heyetinin 25/05/1959 tarih ve 431 sayılı karar ile onaylanan 37750 nolu parselasyon planı ile 1651 m²"nin zayiat olarak ayrıldığı 4952 m² kısmın imar parsellerine gittiği zayiat miktarının o tarihte yürürlükte olan 6785 sayılı imar kanununun 42. maddesi gereğine maksimum oran olan %25"i geçmeyecek şekilde kesildiği 1968 ve 1972 tarihlerindeki uygulama sonrası 01/07/1980 tarihte onaylanan 73200 nolu parselasyon planı ile daha önce uygulamaya girmeyen 22098 m²"lik bölümünden 824 m²"nin Düzenleme Ortaklık Payı olarak kesildiği 21274 m²"lik bölümünde imar parsellerine gittiği ve dava konusu edilen 1651 m²"lik kısmın kesildiği tarihle yasal oran olan %25"şi geçmediği gibi 01/07/1980 tarihinde yapılan 824 m²"lik Düzenleme Ortaklık Payı"nın daha önce düzenlemeye girmeyen kısımdan kesildiği böylece dava konusu taşınmazın zaman içinde iki ayrı parça halinde düzenlenmeye alındığı iki kez yapılan zayiat kesintilerinin mükerrer kesinti mahiyetinde olmayıp, taşınmazın bir kısmının imar uygulamasına alınması sırasında kendi içinde zayiat oranını aşmayacak şekilde kesinti yapıldığı anlaşılmakla Davanın esastan reddi yerine idari yargı nedeniyle reddinin sonucu itibariyle doğru olduğu Dairemizin 01/10/2015 gün ve 2015/8574-15904 sayılı bozma ilamında sehven maddi hataya dayalı bozma yapıldığı bu kez incelemede anlaşılmakla;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, karar düzeltme isteminin kabulu ile Dairemizin 01/10/2015 gün ve 2015/8574-15904 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden usulden reddine karar verilmiş; hüküm; davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, zayiat olarak kesilen kısımların iade edilmemesi nedeniyle kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemine ilişkin olup taşınmazın aynına ilişkin olduğundan davanın görülme yeri adli yargıdır. Ancak;
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazdan iki parça halinde ayrı ayrı yapılan imar düzenlenmesi ile iki kez zayiat kesildiği ve bu kesintilerin mükerrer kesinti olmadığı anlaşılmıştır.
Şöyleki 1651 m²zayiat olarak ayrılan bölüm buna ilişkin parselasyon planının kesinleştiği tarih itibariyle 3194 sayılı imar kanununun 18.maddesindeki hükmün benzerini içeren 1956 tarih ve 6785 sayılı imar kanununun 42. maddelerinin yürürlükte olduğu ve bu kesinti ile taşınmazın yaklaşık %25 oranındaki kısmının zayiat olarak ayrılıp noksanı ile maliklerine tahsis edilmiş ve parselasyon planı böylece kesinleşmiştir. Söz konusu madde 1963 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ise de anayasa mahmekesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği parselasyon planının halen yürürlükte olduğu gözönüne alındığında bu plana dayalı kesintinin yasal olduğu yine dava konusu edilen 824 m²"lik Düzenleme Ortaklık Payı miktarınında dava konusu taşınmazın daha önce uygulama dışı bırakılıpta sonraki tarihli parselasyon planı ile imar uygulamasına alınması sırasında kesilen Düzenleme Ortaklık Payı miktarının sonuç olarak dava konusu edilen kısmın yasal kesintiler olması nedeniyle davanın esastan reddi yerine, idari yargının görevli olması nedeniyle davanın reddi sonucu itibariyle doğrudur.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davalı idareden peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.