Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1476
Karar No: 2022/4711
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/1476 Esas 2022/4711 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, babasının öldürülmesi sebebiyle yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün suçun nitelikli halinin oluşmasına rağmen aleyhe temyiz bulunmadığından dolayı, tazminat talebinin reddine ilişkindir. Davacı vekili, dava sürecinde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, dilekçe yazım ücretine hükmedildiğini iddia etmiştir. Yüksek Mahkeme, davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, vekalet ücreti takdir edilmemesi nedeniyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğuna karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, suç soruşturması veya kovuşturması kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcıları tarafından verilen kararlar veya yapılan işlemler nedeniyle açılacak tazminat davalarının 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesine göre değerlendirilmesi gerektiği, fakat açma süresi bakımından Borçlar Kanunu'nda düzenlenen hak düşürücü sürelerin belirli bir zamanaşımı olduğu belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2021/1476 E.  ,  2022/4711 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davanın reddine

    Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesinin 1995/89 Esas – 1995/184 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının babasının öldürülmesi sebebiyle yapılan yargılama sonucunda dosyanın sanığı hakkında adam öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmünün suçun nitelikli halinin oluşmasına rağmen aleyhe temyiz bulunmadığından Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 1995/3588 Esas-1996/197 Karar sayılı ilamıyla eleştirilerek onanması suretiyle 05.02.1996 tarihinde kesinleştiği,
    Davacının dava dilekçesiyle suçtan zarar görmesine rağmen dava ile duruşmalardan haberdar edilmeden katılma ve dolayısıyla hükmü temyiz etme hakkının kullanılmasının engellenmesi nedeniyle nedeniyle soruşturmayı yürüten ve yargılamayı yapan hakim ile Cumhuriyet savcılarının eylemlerine ilişkin 60.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmakla,
    Suç soruşturması veya kovuşturması kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk halleri de dahil olmak üzere hakimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle açılacak tazminat davalarının 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesine 18.06.2014 tarihinde eklenen 3. ek fıkra ile düzenlendiği, bu tarihten önce hakim ve Cumhuriyet savcılarının yargısal faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarının 466 sayılı Kanunda hakim ve Cumhuriyet savcıların hukuki sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığından 1086 sayılı HUMK’nın 573-576 ve 6100 sayılı HMK’nın 46 vd. maddelerindeki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği; ancak dava süresi bakımından söz konusu maddelerde düzenleme bulunmadığı ve hiçbir hakkın sonsuza kadar aranamayacağı göz önüne alındığında dava açma süresi bakımından Borçlar Kanunun haksız fiil dolayısıyla açılacak davalardaki hak düşürücü süreleri düzenleyen genel hükümleri gereğince 1 yıl ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğunun kabulü gerektiği,
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında haksız fiile konu edilen yargılamaya ilişkin ceza dava dosyası neticesinde verilen kararın 05.02.1996 tarihinde kesinleştiği; ancak davanın hak düşürücü 10 yıllık süreden sonra 30.11.2015 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında yerel mahkemece süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, davanın kabulü gerektiğine yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 3. paragrafının tamamen çıkarılarak yerine “Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, hazineye verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi