Esas No: 2021/24754
Karar No: 2022/15953
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/24754 Esas 2022/15953 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında 6831 sayılı Yasaya muhalefet suçundan atılıp ilk derece mahkemesince beraat kararı verildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden keşif yapılarak orman bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora dayanılarak suçun oluştuğu belirtilerek sanığın mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Ancak, mahkeme kararında yer alan kanun maddeleri açıklanarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, 5271 sayılı CMK'nun 288 ve 294. maddeleri, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi, Geçici 5/(1)-d maddesi ve Anayasa'nın 38. maddesi açıklanarak karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 6831 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : İlk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak sanık hakkında hükümlülük, müsadere
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5271 sayılı CMK'nun 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede;
Mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen orman ve fen bilirkişisi raporlarında dava konusu yerin Şahinli yaylası Yeniköy köyü hudutlarında kaldığının, arazi ve orman kadastrosu yapılmadığının, memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarına göre arazinin açıklık alan olduğunun ve orman sayılmayan yerde kaldığının tespiti, orman idaresinin 04.04.2011 tarihli yazısında suça konu yerin Şahinli yaylası 100 numaralı bölmede kaldığının belirtilmesi üzerine ilk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine hükmedilmesi, katılan vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamada mahallinde yapılan keşif sonucu orman bilirkişisi tarafından düzenlenen 24.04.2019 tarihli raporda ise 1956 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu arazinin orman gülü çalıları ile kaplı olduğunun, teknik ve bilimsel açıdan orman toprağı özelliği gösterdiğinin, 6831 sayılı Kanunun 1-j bendinde orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilen fundalık ve makilik bitki toplulukları arasında orman gülü çalısı belirtilmemiş olduğundan suça konu yerin orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti ile Bölge Adliye Mahkemesi'nce 24.04.2019 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; konusunda uzman orman, fen ve harita mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetiyle yeniden keşif yapılarak orman amenajman planı, memleket haritası ve hava fotoğrafları birlikte uygulanıp suça konu yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, geçmiş zaman süresi içinde ormandan kazanılıp kazanılmadığı araştırılarak, ormandan kazanılmış ise bitki örtüsü tahrip edilmiş olmasa bile salt toprağın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince orman sayılması gerekeceği, ormandan kazanılmamış ise köylünün müşterek istifadesine ayrılan yerlerden olup olmadığı da tespit edilip, gerekirse davaya konu yeri iyi bilen mahalli bilirkişilerin de dinlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK'nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.