5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16661 Karar No: 2017/10002 Karar Tarihi: 04.04.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/16661 Esas 2017/10002 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/16661 E. , 2017/10002 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Dairemizin 28.05.2012 gün ve 2012/5340-10950 sayılı ilamında yapılan tebigatın geçersiz olduğunun kabulü ile bozma kararı verilmiştir. Kendisine usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapılmamış kişi açısından kamulaştırma işlemi başlamayacağından, bu kişilere ait taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine istinaden daha önce tescil kararı verilmesi de dava açılmasına engel tescil etmez. 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete "de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararın 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesi ile, 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddesinin iptal edildiği anlaşılmakla bu maddenin uygulanması da mümkün değildir. Bu durumda, kamulaştırma işleminin; Davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi olmaksızın idarece taşınmaza fiilen el konulduğu, bu nedenle davacının tazminat talebinde bulunma hakkının olduğu nazara alınarak işin esasına girilip talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.