Esas No: 2022/1805
Karar No: 2022/4754
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1805 Esas 2022/4754 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkûm edilmiştir. Dosya incelendiğinde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmadığına karar verilebileceği, ancak sanığın itirazı üzerine genel hükümlere göre yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Olay meskun mahal içinde meydana gelmiş olup, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil kontrolsüz dört yönlü kavşağa girerken kavşağa yönelik \"DUR\" levhasına rağmen girerek katılanın sevk ve idaresindeki motosikletle çarpışması sonucu yaralanmıştır. Sanığın mahkumiyet kararı verilmesi takdirinde herhangi bir isabetsizlik görülmemektedir. Ancak sanığın kazanılmış hakkı oluştuğundan bozma ilamına uyularak verilen adli para cezasının, ilk hükümde sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bu hüküm kanuna aykırıdır. Sanığın temyiz itirazları yerindedir ve hüküm bozulmuştur. Yeniden yargılamayı gerektirmeyen konularda hüküm düzeltimi yapılarak, sanığa verilen adli para cezasının TCK'nın 52/2. maddesine göre sanığın ekonomik durumu ve şahsi halleri gözetilerek günlüğü takdiren 20 TL üzerinden paraya çevrilerek 5.320 TL adli para cezası ile cezalandırılması ve sanık hakkındaki 1.500 TL adli para cezasının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği bel
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK'nın 89/1, 62/1, 52/2-3, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece basit yargılama usulü uygulandığı ancak sanığın itirazı üzerine genel hükümlere göre yargılamaya devam edildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Olay günü, gündüz vakti, meskun mahal içinde sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile kontrolsüz dört yönlü kavşakta kendisine yönelik "DUR" levhasına rağmen kavşağa giriş yapması üzerine kavşağın sol kolundan gelen katılanın sevk ve idaresindeki motosikletle çarpışmaları neticesinde motosiklet sürücüsü katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet kararı verilmesi bakımından mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, ceza miktarına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İşbu mahkemenin 12.01.2016 tarih, 2015/321 Esas 2016/17 Karar sayılı hükmünün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, CMUK'un 326/son ve CMK'nın 307/5 maddeleri gereğince sanığın kazanılmış hakkı oluştuğundan, bozma ilamına uyularak verilen 226 gün adli para cezasının bir gün karşılığı miktarı belirlenip sonuç cezaya hükmedildikten sonra ilk hükümde sanık hakkında tayin edilen 1.500 TL adli para cezasının infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün üçüncü ve dördüncü fıkralarının çıkarılarak yerine üçüncü fıkra olarak "Sanığa verilen 266 gün adli para cezasının TCK'nın 52/2. maddesine göre sanığın ekonomik durumu ve şahsi halleri gözetilerek günlüğü takdiren 20 TL üzerinden paraya çevrilerek 5.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin, dördüncü fıkra olarak ise "12.01.2016 tarih, 2015/321 Esas 2016/17 Karar sayılı hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, CMUK'un 326/son ve CMK'nın 307/5. maddeleri dikkate alınarak, sanık hakkındaki 1.500 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün infaz aşamasında gözetilmesine" cümlesinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.