15. Ceza Dairesi 2017/27600 E. , 2020/4840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında: Her iki suçtan beraat
2-Sanık ... hakkında:
a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat
b)Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1, 62, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."nin beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."in beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların ...Gıda Teknolojisi Pazarlama Ltd. Şti. ortakları oldukları, katılanın ise bu şirkette iki buçuk yıl kadar satış müdürü olarak çalıştığı, sanıkların, katılanın şirketten ayırıldığı sırada birikmiş alacakları ve tazminatına karşılık olarak üçüncü kişiye imzalattıkları 30.07.2008 keşide tarihli ve 50.000 TL bedelli çeki verdikleri, daha sonradan çalıntı ihbarında bulunarak çekin ödenmesini engelledikleri, başlatılan icra takibine itiraz ederek de takibi durdurttuklarının iddia edildiği somut olayda,
A)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre bahse konu çekin önceden doğan borç için verilmiş olması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın, diğer sanığın eylemine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut delil bulunmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter nitelikte delil elde edilemediği mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın çelişkili beyanları ile katılan beyanı ile uyumlu tanık beyanı karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; somut olayda da, sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı herhangi bir somut zarar doğmadığı dikkate alındığında, sabıkası olmayan ve tekrar suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek cezası ertelenen sanık hakkında dosya kapsamı ile örtüşmeyen gerekçeyle CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.