Esas No: 2021/17391
Karar No: 2022/15964
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/17391 Esas 2022/15964 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 556 sayılı KHK'ya muhalefet suçu sebebiyle verilen hüküm, etkin pişmanlık hükmünün olmayışı nedeniyle bozuldu. Sanığın adli sicil kaydında bulunan tekerrüre esas kaydının göz önünde bulundurulmaması ve önceki bir cezanın mahsubu yapılmaması sebebiyle de hüküm bozuldu. Bu sebeplerle, hüküm bozuldu ve sanığın temyiz itirazları kabul edildi. Kararda, suçun işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmadı.
Ancak kararda, özellikle 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklikler ve etkin pişmanlık hükmünün olmayışının uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği vurgulandı. Ayrıca, TCK'nun 58. maddesi ve 43. maddesi ile ilgili ifadeler de kararda yer aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Alanya 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/57 Esas ve 2009/37 Karar sayılı dosyasına konu suç tarihinde sanığın 18 yaşından küçük olduğu ve 5237 sayılı TCK’nun 58/5. maddesi uyarınca söz konusu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas sabıkasının da bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanması,
2- TCK'nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilen Alanya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.03.2016 tarih 2015/459 Esas ve 2016/161 Karar sayılı ilamı ile verilip kesinleşen önceki dosyanın 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2014/507 Esas ve 2016/1237 Karar sayılı ilamında da "Zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de gözönüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulmalı, kesinleşen hükümdeki ceza sonuç cezadan indirilmeli, böylece yargılaması devam eden suça ilişkin ceza belirlenmelidir." şeklinde ifade edildiği üzere kesinleşmiş davalardan bağımsız olarak temel ceza belirlenip bu ceza üzerinden TCK’nun 43. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle belirlenen cezadan evvelce kesinleşen cezaların mahsubu ile infazın tespit edilen ceza üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.