Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1686
Karar No: 2020/145
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/1686 Esas 2020/145 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/1686 E.  ,  2020/145 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, haksız tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borcunun iptali, yaşlılık aylığındaki kesinti işleminin iptali ile yapılan kesintilerin geri ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
    Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası oluşturulan gerekçeli kararın 4. Sayfasının son paragrafında “…4/a sigortalılığının 01.01.2008 tarihinden itibaren kesintisiz olarak devam ettiği sürece 4/b sigortalılığına itibar edilmesi mümkün değildir.” şeklinde belirleme yapıldıktan sonra, 01.10.2008 tarihinden itibaren 4/a sigortalılığa itibar edileceğinden kesinti olmadığı sürece 4/b sigortalısı olarak kabulünün mümkün görülmediğini, 01.09.2008-15.09.2008 tarihleri arasında sadece 4/b sigortalısı olacağı, 15.09.2008 sonrası ise 4/a sigortalılığının devam ettiği 31.08.2012 tarihine kadar yaşlılık aylığından SGDP kesintisi yapılmasının mümkün görülmediği belirtilmiş ve daha sonrasında 5510 sayılı Yasa’nın 53. maddesi ile Yargıtay uygulamalarına atıf yapılmak suretiyle sonuç olarak “…davacının 15.09.2008 tarihinden itibaren kendi ortağı olduğu şirketten bildirildiği hususunda uyuşmazlık olmayan sürelerde 4/a sigortalısı olarak kabulü mümkün değildir. Bu itibarla davacının kendi ortağı olduğu şirketten yapılan 4/a bildirimlerinin kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından davalı Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
    Yapılan yargılama, toplanan deliller, hükme esas alınan 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporu, uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 15/09/2008 tarihinden itibaren kendi ortağı olduğu şirketten bildirilen sürelerde 4/a sigortalısı olarak kabulünün ve davacının bu şirketten yapılan 4/a bildirimlerinin kabulünün mümkün olmadığı, davalı kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu …” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 15.09.2008 sonrası için davacının hangi sigortalılık kapsamında değerlendirildiği konusunda çelişki söz konusu olduğundan, gerekçenin hem kendi içinde hem de hüküm ile çelişkiye sebebiyet vermesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi