Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4081
Karar No: 2019/3895
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/4081 Esas 2019/3895 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar vekili, tarafların iştirak halinde malik oldukları bir taşınmazın aynen taksimi veya satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, asıl davanın kabulü ile taşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından satış yoluyla giderilmesine karar vermiş, diğer davaların ise konusuz kalması nedeniyle reddetmiştir. Ancak, üç farklı dava açılmış olsa da, asıl ve birleştirilen tüm davaların kabulü ile taşınmazın satış yoluyla giderilmesi gerektiği ve vekalet ücretlerinin paydaşlar yararına tek bir bedel üzerinden belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükümde yer alan kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: HUMK'nun 569. maddesi davada bütün paydaşların yer almasını zorunlu kılmaktadır. Satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında dağıtılması veya mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılması gerekmektedir. Yargılama giderleri ve vekalet ücretleri tarafların payları oranında yükletilmelidir.
14. Hukuk Dairesi         2018/4081 E.  ,  2019/3895 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davaların konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl ve birleştirilen davalar, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, tarafların iştirak halinde malik oldukları 768 ada 26 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, olmadığı taktirde satış yoluyla giderilmesini talep etmiş; birleştirilen davalarda ise, anılan taşınmazın diğer elbirliği ortaklarına karşı aynı taleplerde bulunmuştur.
    Asıl davada davalılar vekili, taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini istemiş; birleştirilen davaların davalıları ise, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, asıl davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından ortaklığın satış yoluyla giderilmesine; birleştirilen davaların ise konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, asıl davada davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HUMK"nun 569. maddesi hükmü uyarınca da davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur.
    Mahkemece, paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde, satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının karar yerinde gösterilmesi gerekir. Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında, hem paylı hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacılar vekili, asıl davada tarafların ortak murisi İsmail Tezman; birleştirilen 2011/683 Esas sayılı davada tarafların ortak murisi.... ve birleştirilen 2011/684 Esas sayılı davada da yine tarafların ortak murisi Zeynep Tezman adına kayıtlı paylar yönünden ayrı ayrı dava açmak suretiyle dava konusu taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini talep etmiş ise de, esasen her üç davada da tek bir taşınmaz üzerindeki elbirliği ortaklığının aynen taksim ya da satış yoluyla giderilmesini istemektedir.
    Bu durumda mahkemece, asıl ve birleştirilen her üç davanın da kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken, sadece asıl davanın kabulü ile yetinilerek, birleştirilen davaların konusuz kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Öte yandan, aynı taşınmazla ilgili olarak ayrı ayrı üç dava açılmış ise de yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı paydaşlar yararına tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken üç ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren bir kısım davalı paydaşlar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir.
    Ayrıca, dava konusu taşınmazın satış bedelinin paydaşlara, tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi yerinde ise de, satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 oranındaki harcın, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretlerinin de satış bedelinin dağıtılmasındaki bu oranlarda paydaşlara aidiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş; bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi