22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12581 Karar No: 2019/9849 Karar Tarihi: 06.05.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/12581 Esas 2019/9849 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/12581 E. , 2019/9849 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, mekanik vardiya personeli olarak görev yapan müvekkili işçinin işyerinde fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalştığı halde karşılığının ödenmediğini iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekilinin 06.05.2015 tarihli beyan dilekçesinde; davacının kendi isteği ile ayrıldığını, ücretlerin düzenli ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, dava dilekçesinde, davacı diğer taleplerinin yanında 22 gün izin ücret alacağını talep etmiştir. Dosya kapsamına göre davalıya ait işyerinde 08.06.2009- 25.09.2014 tarihleri arası çalışan davacının onaylı talep formlarına göre 3 kez 14 gün izin kullandığı ve iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı tarafından 04.12.2014 tarihinde ise 14 gün izin karşılığı 804.88 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının toplam çalışma süresine göre hak kazandığı 70 gün izin süresinden 56 gün mahsup edilmesi sonucu bakiye 14 gün izin hakkı olduğunun kabulü ile yapılan hesaplama Mahkemece hüküm altına alınmış ise de yapılan hesaplama doğru olmamıştır. Davacının 70 gün izin süresinden kullanmış olduğu 42 gün izin süresinin mahsubu ile bakiye 28 gün izin süresi kalmıştır. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesindeki “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Hal böyle olunca dava dilekçesinde 22 gün izin ücreti alacağı talep edildiğinden davacının 22 gün izin süresinden davalı tarafından ödenen 804.88 TL izin ücretinin mahsup edilmesi sureti ile bakiye izin ücret alacağının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/05/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.