5. Hukuk Dairesi 2021/8535 E. , 2021/10396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada, İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Taraflar arasındaki, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davadan dolayı İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine dair Dairece verilen 30/11/2020 gün ve 2020/9947 Esas 2021/10458 Karar sayılı ilamda maddi hata bulunduğu ve bu maddi hatanın düzeltilmesi için dosyanın yerel mahkemeden gönderilmesi istenmiş olmakla ilamdaki maddi hatanın düzeltilmesi gerekmiştir.
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m. 304/1). HMK m. 304/1 hükmü, 1086 sayılı Kanunun 459. maddesinin “İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur” şeklindeki birinci cümlesindeki düzenlemeye karşılık gelmekte olup, bu düzenlemeyle, karardaki açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine tashih edilebileceği esası getirilmiştir.
HMK m. 304’e göre düzeltilebilecek “yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar”, olayın gelişinden ve dosyanın incelenmesinden bir maddî hata olduğu kolayca anlaşılabilen ad veya soyaddaki harf hataları, rakamlardaki eksik yazımlar vs. hatalardır. Başka bir değişle, hükümlerin tashihi yoluna, tarafların kimlik bilgilerindeki hatalarla, yazı, hesap ve diğer açık ifade hatalarının mevcudiyeti hâlinde başvurulabilir.
Tashihin nasıl yapılacağı ise, HMK m. 304/2’de belirtilmiştir. Buna göre, tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesi, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir.
HMK m. 304’de söz konusu olan düzeltme (tashih), hüküm verildikten sonraki dönemde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesidir. Hükümden önceki dönemde maddî hataların düzeltilmesi, HMK m. 183 hükmü uyarınca yapılır. Buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
Kanun yolu incelemesinde, esas yönünden kanuna uygun görülen hüküm, tarafların kimliklerine ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıklarından dolayı bozulamaz; hüküm, bu maddî hatalar düzeltilmek suretiyle onanır (m. HMK 370/3; HUMK m. 438/8). Kural olarak, her mahkemenin kendi kararındaki maddî hataları düzeltmesi gerekir ise de, Yargıtay’ın temyiz incelemesi sonucunda karardaki maddî hataları düzelterek onama yetkisi de, “hükümlerin tashihi” kurumunun somut planda bir uygulanma şeklini oluşturmaktadır.
Dairemizin 30/11/2020 gün ve 2020/9947 Esas 2021/10458 Karar sayılı kararı ile “Dosya kapsamından, dava konusu ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazların Balıkesir İli, ... İlçesinde bulunduğunun anlaşıldığı” gerekçesiyle Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği ancak bu defa yapılan incelemede taşınmazın aynına ilişkin davada dava konusu taşınmazların Balya ilçesinde bulunduğu ve Balya ilçesinin İvrindi ilçesine bağlandığı anlaşılmaktadır. Karardaki maddi hataların düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Dairemizin sözkonusu karardaki maddi hatanın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizin 30/11/2020 gün ve 2020/9947 Esas 2021/10458 Karar sayılı ilamının 5. paragrafında yer alan “uyuşmazlığın Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” cümlesinin çıkartılarak yerine “İvrindi Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş bir yetkisizlik kararı yoksa da İzmir 11. Sulh Hukuk ve Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemelerinin verdikleri yetkisizlik kararları ile davadan el çektikleri ve işin görülmesinin sürüncemede bırakılmaması ve Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla ortaklığın giderilmesi niteliğindeki talep ile ilgili karar vermekte İvrindi Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir." cümlesinin yazılarak, yine sonuç bölümünde yer alan "Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Balıkesir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine" cümlesinin çıkartılıp yerine "Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İvrindi Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi"nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE," yazılmak suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine, 27/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.