16. Hukuk Dairesi 2013/869 E. , 2013/1570 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Akşemsettin Mahallesi çalışma alanında bulunan 145 ada 4 parsel sayılı 298,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, taşınmaz bina ve bahçe olarak 2002 yılından beri ... oğlu ...’un fiili kullanımındadır” şerhi verilerek arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ... kızı ... beyanlar hanesinde ... olarak geçen soyadının ... olarak düzeltilmesi, diğer davacı ... ise adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli 145 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesciline, taşınmazın beyanlar hanesinde ... oğlu ... adına yazılan şerhin "İşbu taşınmaz 07.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde (A) harfi ile gösterilen 148,00 metrekarelik alanı bahçe olarak 1990 yılından beri Veysel oğlu ..."nun, (B) harfi ile gösterilen 150,03 metrekarelik alanı bahçe ve 1 katlı ev olarak 1989 yılından beri ... ... kızı ..."un fiili kullanımındadır." şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı-dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün davacı ...’nun kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taraflara delillerini bildirmesi için imkan tanınmamış, taşınmazın kimin zilyetliğinde olduğu yöntemine uygun şekilde araştırılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, taraflara delillerini bildirmek için imkan tanınmalı, dava dosyası keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yerel bilirkişi ve yöntemince belirlenecek taraf tanıkları ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün kim veya kimler tarafından ne zamandan beri neye istinaden kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.