17. Hukuk Dairesi 2016/8970 E. , 2019/1270 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan ...’in oğlu, diğer davalı ...’ın kardeşi olduğunu, dava konusu taşınmazın ... adına kayıtlı iken ..."in ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/357 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine haksız işgal nedeni ile tahliye davası açması üzerine müvekkil tarafından da ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/456 E. sayılı dosyası ile mülkiyet tespiti davası açılmış olduğunu ve müvekkili tarafından dava konusu taşınmazda yapılan bir takım imalatların bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, tespitten sonra ... tarafından 25.12.2012 tarihinde dava konusu taşınmazın önce ablasının gelini olan davalılardan ..."e, kısa bir süre sonra da diğer davalı ve oğlu olan ..."a intikal ettirdiklerini, bu satış işlemlerinin muvazaalı ve hukuka aykırı olduğunu, ..."in kısıtlı olduğunu ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/1833 - 2157 E.K. sayılı ilamı ile kendisine kızı ..."in vasi olarak atandığını, yapılan tüm bu işlemlerin müvekkilinden mal kaçırmaya yönelik hukuk dışı ve muvazaalı bir işlem olduğunu belirterek davalılardan ... adına kayıtlı bulunan ... ili, ... ilçesi, Çirişhane Mah. 1725 ada, 29 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın satış işlemlerinin iptali ile tapu kaydının diğer davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; dava konusu 29 parselde kayıtlı bulunan taşınmaza ilişkin iddia edilen bu muvazaalı işlem veya vesayet makamı izni olmadan yapılan bir devirden bahisle bir işlemin iptalinin istenebilmesi için davacının husumet ehliyetinin olmadığı, zira davalı ..."in yaşamakta olduğu ve gayrimenkulün muvazaa ile veya bir hukuki işlem eksikliği ile iptalinin sağlanmasında davacının şimdilik bir hukuki menfaatinin bulunmadığını belirterek davanın husumetten reddini savunmuştur.
Davalı ...; açılan davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; muris muvazaasına dayalı olarak açılacak tapu iptali ve tescili davalarında dava açmakta hukuki yararı bulunan ve mirasçı sıfatına sahip olan kimselerin davacı olabilecekleri, somut olayda satışı gerçekleştiren ..."in henüz yaşamakta olduğu, vefat etmediği ve bu durumda davacının husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ehliyetsizlik ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.(HMK"nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe davalının ehliyetsizliği nedeniyle ve mal kaçırma amacıyla yaptığı taşınmaz devrine ilişkin işlemin iptali ile tapunun tekrar ... adına tescili istemine ilişkindir.
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Mahkemece; her ne kadar dava muris muvazaasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili davası olarak değerlendirilip dava açmakta hukuki yararı bulunan ve mirasçı sıfatına sahip olan kimselerin bu davayı açabilecekleri, satışı gerçekleştiren ..."in henüz yaşamakta olduğu, vefat etmediği ve bu durumda davacının husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davacı vekili; dava dilekçesinde; ..."in kısıtlı olduğunu ve ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/1833 2157 E.K. sayılı ilamı ile kendisine kızı ..."in vasi olarak atandığını, kısıtlı olan bir kişinin taşınmazını satmasının yok hükmünde olduğunu ayrıca yapılan tüm bu işlemlerin müvekkilinden mal kaçırmaya yönelik hukuk dışı ve muvazaalı işlemler olduğunu belirtmiştir. Ancak Mahkemece; ehliyetsizlik ve muvazaa iddiası bakımından bir araştırma ve değerlendirme yapılmış değildir.
Bu nedenle, davacının talebinin bu kapsamda değerlendirilerek, yapılan işlemler bakımından ehliyetsizlik ve muvazaa olgusunun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.