Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6772
Karar No: 2018/647

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6772 Esas 2018/647 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı bir yönetim, kadastro sırasında Hazine'ye ait orman niteliğindeki 8.440.284,07 m2'lik bir taşınmazın orman sınırında hatalar olduğunu iddia ederek tespitin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermiş, ancak davalı olarak Orman Yönetimi'nin dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, mahkemenin red gerekçesinde hatalar olduğunu belirtmiştir. Burada önemli olan, taşınmazın sadece bir bölümünün orman niteliği ile tespit edildiği, diğer bir bölümünün ise davalı olmadığıdır. Mahkemece, taşınmazın bir bölümünde Mahkemenin yetkisizliğine ve diğer bölümünde tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Kararda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılmış orman kadastrosu ve aplikasyon çalışmalarına da değinilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle: 6831 sayılı Kanun, 1744 sayılı Kanun, 3302 sayılı Kanun, 3402 sayılı Kadastro Kanunu.
20. Hukuk Dairesi         2016/6772 E.  ,  2018/647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında Yaylacık köyü 301 ada 1 parsel sayılı 8.440.284,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, 17/09/2007 tarihli dilekçesinde 2007 yılında arazi kadastrosu yapılırken orman sınırının yanlış aplike edildiğini, 1021 ilâ 1025 numaralı orman sınırı noktalarında hata olduğunu, bir kısım Devlet ormanının orman sınırı dışında bırakıldığını ileri sürerek, tespitin iptali istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, dava edilen yerinde 301 ada 1 parsel sayılı orman alanı içinde kaldığı ve Orman Yönetiminin dava açmakta hukukî yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/12/2014 tarih ve 2014/5902 - 2014/10037 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 02/12/2014 tarih ve 2014/5902 - 2014/10037 E.K. sayılı kararında özetle; "Mahkemenin red gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı yönetim daha önce kesinleşen orman kadastrosuna dayanarak, orman sınırının yanlış aplike edildiği ve kesinleşen orman sınırı içinde kalan bir kısım yerlerin dışarıda bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Yani 301 ada 1 parselin kendisi davalı değildir, dışarıda bırakılan yer davalıdır. Fen ve orman bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazın bir bölümünün orman sınırı dışında, güneydeki Bergama, Güneşli köyü sınırlarında kaldığı bellidir (Raporda bu bölüm (B) harfi olarak işaretlenmişse de; (A) hafli bölümü olacak).
    O halde; mahkemece öncelikle, güneydeki... ilçesi, ... köyü sınırlarında kalan taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için kenarlaştırılmış pafta örneği ile yörede yapılan tüm orman kadastro çalışmalarına ait harita ve çalışma tutanakları getirtilmeli, fen bilirkişi raporunda gösterilen 83/43, 82/44, 81/45, 80/46 ve 79/47 yazılı noktaların ne olduğu ve nasıl tespit edildiği belirlenmeli, dava konusu 16166 m2 yerin içinde kaldığı taşınmazın ada parsel numarası belirlenmeli, bu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı getirtilmeli, davalı ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu 26/D maddesine göre o davaya katılma niteliğinde olduğu gözönünde bulundurularak, iki dava birleştirilmek üzere yetkisizlik kararı verilmeli, taşınmazın tespiti kesinleşmişse genel mahkemenin görevli olacağı düşünülmeli ve hem görev hem yetki bakımından davanın reddine karar verilmeli, taşınmazın bir bölümünün de orman niteliği ile tespit edilen 301 ada 1 parsel içinde kaldığı ve bu bölüm hakkında dava bulunmadığı, tutanağının da kesinleştiği ve tapu kaydı oluştuğu anlaşıldığından bu bölüm hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir."" denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak, dosyada mevcut 21/03/2016 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda (B) harfi ile göstermiş olduğu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu Balıkesir ili, Burhaniye ilçesi, Yaylacık köyü 301 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline, (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 13/07/1978 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 13/04/1989 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması, 17.08.2007 - 17.09.2007 tarihleri arasında ilân edilen genel arazi kadastro çalışması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece yetkisizlik yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 301 ada 1 parselin dava konusu olmadığı halde hüküm yerinde "Dava konusu ...ili, ... ilçesi, ... köyü 301 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline” karar verilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin 2. paragrafında yer alan “...Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 301 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline ” ibarelerinin çıkartılarak bunun yerine "...... ili, ... ilçesi, ...köyü 301 ada 1 nolu parselin yönünden karar verilmesine yer olmadığına " yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi