20. Hukuk Dairesi 2016/6772 E. , 2018/647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Yaylacık köyü 301 ada 1 parsel sayılı 8.440.284,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, 17/09/2007 tarihli dilekçesinde 2007 yılında arazi kadastrosu yapılırken orman sınırının yanlış aplike edildiğini, 1021 ilâ 1025 numaralı orman sınırı noktalarında hata olduğunu, bir kısım Devlet ormanının orman sınırı dışında bırakıldığını ileri sürerek, tespitin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava edilen yerinde 301 ada 1 parsel sayılı orman alanı içinde kaldığı ve Orman Yönetiminin dava açmakta hukukî yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/12/2014 tarih ve 2014/5902 - 2014/10037 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 02/12/2014 tarih ve 2014/5902 - 2014/10037 E.K. sayılı kararında özetle; "Mahkemenin red gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı yönetim daha önce kesinleşen orman kadastrosuna dayanarak, orman sınırının yanlış aplike edildiği ve kesinleşen orman sınırı içinde kalan bir kısım yerlerin dışarıda bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Yani 301 ada 1 parselin kendisi davalı değildir, dışarıda bırakılan yer davalıdır. Fen ve orman bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazın bir bölümünün orman sınırı dışında, güneydeki Bergama, Güneşli köyü sınırlarında kaldığı bellidir (Raporda bu bölüm (B) harfi olarak işaretlenmişse de; (A) hafli bölümü olacak).
O halde; mahkemece öncelikle, güneydeki... ilçesi, ... köyü sınırlarında kalan taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için kenarlaştırılmış pafta örneği ile yörede yapılan tüm orman kadastro çalışmalarına ait harita ve çalışma tutanakları getirtilmeli, fen bilirkişi raporunda gösterilen 83/43, 82/44, 81/45, 80/46 ve 79/47 yazılı noktaların ne olduğu ve nasıl tespit edildiği belirlenmeli, dava konusu 16166 m2 yerin içinde kaldığı taşınmazın ada parsel numarası belirlenmeli, bu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı getirtilmeli, davalı ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu 26/D maddesine göre o davaya katılma niteliğinde olduğu gözönünde bulundurularak, iki dava birleştirilmek üzere yetkisizlik kararı verilmeli, taşınmazın tespiti kesinleşmişse genel mahkemenin görevli olacağı düşünülmeli ve hem görev hem yetki bakımından davanın reddine karar verilmeli, taşınmazın bir bölümünün de orman niteliği ile tespit edilen 301 ada 1 parsel içinde kaldığı ve bu bölüm hakkında dava bulunmadığı, tutanağının da kesinleştiği ve tapu kaydı oluştuğu anlaşıldığından bu bölüm hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir."" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak, dosyada mevcut 21/03/2016 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda (B) harfi ile göstermiş olduğu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu Balıkesir ili, Burhaniye ilçesi, Yaylacık köyü 301 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline, (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 13/07/1978 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 13/04/1989 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması, 17.08.2007 - 17.09.2007 tarihleri arasında ilân edilen genel arazi kadastro çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece yetkisizlik yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 301 ada 1 parselin dava konusu olmadığı halde hüküm yerinde "Dava konusu ...ili, ... ilçesi, ... köyü 301 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline” karar verilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin 2. paragrafında yer alan “...Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 301 ada 1 nolu parselin tespit gibi tesciline ” ibarelerinin çıkartılarak bunun yerine "...... ili, ... ilçesi, ...köyü 301 ada 1 nolu parselin yönünden karar verilmesine yer olmadığına " yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.