17. Hukuk Dairesi 2019/49 E. , 2019/1269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararı, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; borçlu şirket ile ... aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/2456 ve 2015/2453 sayılı dosyası ile ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/3190 Esas sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını, takibe konu hukuki ilişkinin 09/10/2013 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, takip borçlularının müvekkili bankaca tahsis edilen kredi geri ödemelerini aksatınca alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, şirket adına kayıtlı ... Merkez Yunus emre Mahallesi 1885 ada 15 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazını 24/12/2014 tarihinde diğer davalı ..."e sattığını, yine taşınmazın bu kez 30/04/2015 tarihinde diğer davalı ..."ya 20.000,00 TL bedelle satıldığını, yapılan satışların muvazaalı olduğunu, davalıar arasında yakın dostluk ilişkilerinin mevcut olduğunu belirterek davalılar arasında yapılan satış işleminin cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, İ.İ.K 277 madde ve devamında düzenlenen tasarrufun iptali için gerekli şartların oluşmadığı, dava konusu taşınmazın davalı ... ve taşınmazın son maliki diğer davalı ... arasındaki satış işleminin gerçek satış olduğu, banka ödeme dekontları, hem davacı hem de davalı tanık beyanları ve keşifte yapılan gözleme göre davalının dava konusu taşınmazda ticari faaliyet göstermiş olduğunun tespit edilmiş olduğu, bu sebeplerle dava konusu taşınmazın devrinde muvazaa olgusunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince,Tasarrufun konusu olan taşınmazın, sanayi yapıları sınıfından olup marangoz atölyesi olarak işletildiği,üçüncü kişi ...’ün, aksi iddia ve ispat olunmayan akit tablosuna göre taşınmazı 10.000,00 TL bedelle davalı borçludan satın aldığı, yaklaşık dört ay sonra da davalı dördüncü kişi ...’ya 20.000,00 TL"ye sattığı, Davalı ...’nun bankadan çekip ödediğini ileri sürdüğü bedel ise 150.000,00 TL olup bu bedelin ödendiği kabul edilse dahi tasarrufun yapıldığı tarihteki taşınmazın gerçek değerinin bu bedelin yaklaşık üç katı olduğu ve bu haliyle de yapılan devrin bağışlama hükmünde olduğu gerekçesiyle İİK"nın 278/3-2, 280/1, 280/3-son maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2017 tarih 2015/568 esas 2017/382 karar sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına; Davanın kabulü ile; ... İli Merkez İlçesi, Yunusemre Mah.,1885 ada, 15 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin olarak davalılar arasında gerçekleştirilmiş tapu satış/devirlerine ilişkin tasarrufların ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/2456, 2015/2453 nolu ve ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/3190 nolu takip dosyalarına ilişkin takip konusu alacak ve eklentilerinin ulaştığı miktarla sınırlı olmak üzere iptali ile davacı alacaklıya taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisinin tanınmasına, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir. Bu halde dördüncü kişi yönünden bedel farkı yeterli olmayıp kötü niyetinin somut delillerle ispatlanması gerekir.
Somut olayda, davalı borçlu şirket tarafından borcun doğumundan sonra dava konusu taşınmaz 24/12/2014 tarihinde davalı ...’e onun tarafından da 30/04/2015 tarihinde davalı dördüncü kişi ...’ya satılmıştır. Dördüncü kişi konumundaki davalı ... yönünden ivazlar arasındaki fahiş fark yeterli olmayıp kötü niyetinin ispatlanmış olması gerekir. Bu davalı yönünden (İİK. 282. Maddesi hükmüne göre kötü niyetli üçünçü kişi) İİK. 280/3 maddesinde uygulama yeri yoktur. Davalı ...’nun kötü niyeti ispatlanamadığından, davanın davalı ... yönünden reddi, İİK"nun 283.maddesi gereğince davalı ...’ün taşınmazı elinden çıkardığı 30/04/2015 tarihindeki değeri oranında tazminatla sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
2-Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu husus dava şartıdır.
Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağı; ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/3190, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/2456, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/2453 sayılı takip dosyalarındaki alacağa dayalı olduğu, borcun kaynağının 09/10/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi olduğu, borçlu hakkındaki takiplerin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu sabittir. Ancak icra dosyalarından; ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/2456 sayılı takip dosyasında 13/03/2015 tarihinde haciz yapılmış olup, bu haciz tutanağı İİK 105 anlamında geçici aciz vesikası niteliğinde ise de; diğer icra dosyalarında borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi aciz belgesi de sunulmamıştır. Dolayısı ile borçlu şirketin aciz hali sözü edilen icra dosyaları yönünden sabit olmamıştır. Bu nedenle; davacının yalnızca ... 2.İcra Müdürlüğü 2015/2456 sayılı icra dosyasındaki alacak miktarı ile sınırlı olarak İİK"nun 283.maddesi gereğince davalı ...’ün taşınmazı elinden çıkardığı 30/04/2015 tarihindeki değeri oranında tazminatla sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA 6100 sayılı HMK 373/2 maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.