Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2726
Karar No: 2019/5297
Karar Tarihi: 02.12.2019

Nitelikli kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2019/2726 Esas 2019/5297 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2019/2726 E.  ,  2019/5297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
    HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında eşi ..."e yönelik kasten öldürme suçundan, TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle, 82/1-d, 29/1, 62/1, 53/1-2-3 ve 63. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası,
    2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında babası ..."e yönelik kasten öldürme suçundan, TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle, 82/1-d, 29/1, 31/3-son, 62/1 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasına ilişkin Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/06/2018 tarih, 2017/582 esas ve 2018/363 karar sayılı hükmünün istinaf incelemesi sonucu katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle CMK"nin 303. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek, istinaf başvurularının esastan reddine.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında, maktul ..."i nitelikli kasten öldürme suçundan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen 22.10.2018 gün ve 2018/1957 esas, 2018/1879 karar sayılı
    "istinaf başvurularının esastan reddi" kararına ilişkin olarak, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı, katılan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili, sanık müdafii ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede; katılan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmamasına yönelen ve yerine görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; maktulün, eşi sanığa sürekli şiddet eylemlerinde bulunduğu, olay günü sabah saatlerinde maktulün eline bıçak alıp sanığı ikametleri içerisinde kovaladığı, bunu gören suça sürüklenen çocuğun eline aldığı odun parçasıyla maktule vurduğu, maktulün yere düşmesine müteakip sanığın, maktulün kafasına odunla vurmak ve bıçaklamak suretiyle maktulün ölümüne neden olduğu, olayda;
    Maktulden, suça sürüklenen çocuk ve sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden eylemlerin ulaştığı boyut gözetilerek sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi öngören TCK"nin 29. maddesi uyarınca azami oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının, sanık müdafiinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık ... hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak, müdafiinin tahliye talebinin reddine, CMK"nin 304/2-a maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üyeler ... ve ...’in suça sürüklenen çocuk ... hakkında eyleminin meşru müdafaa kapsamında olduğundan beraat kararı verilmesi gerektiğine dair kısmen karşı oyları ile 02/12/2019 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY:

    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından suça sürüklenen çocuk ... hakkında annesi sanık ... ile birlikte, maktul (babası) ..."i tahrik altında kasten öldürdükleri gerekçesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 82/d, 29, 31/3, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve suça sürüklenen çocuğa neticeten verilen 10 yıl hapis cezasına konu Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının esastan reddine ilişkin hükmünün, katılan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, suça sürüklenen çocuk vekilinin temyiz istemleri sonrasında, Dairemiz heyetince yapılan değerlendirme esnasında, sayın çoğunluğun sanık ... yönünden TCK"nin 29. maddesinin azami oranda uygulanması gerektiğine ilişkin bozma kararına katılmakla birlikte, suça sürüklenen çocuk ... hakkında, olay sırasındaki hareketlerinde TCK"nin 25. maddesi kapsamında hukuka uygunluk bulunduğu gerekçesi ile beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluk görüşüne bu sanık yönünden muhalifiz.
    Şöyle ki ;
    Dairemizin sayın çoğunluk görüşü ile azınlık görüşü arasında eylemin meydana geliş şekline ve suça sürüklenen çocuk ..."in eyleminin yorumlanmasına yönelik kısmen bir görüş ayrılığı bulunmaktadır.
    Buna göre; olayın meydana geliş şekli ve sanıkların eylemlerinin birlikte iştirak iradesiyle vasıflandırılmasına yönelik gerekçesinde, "olayın oluş şekli sırasında bıçağın yere düşmesi üzerine sanık tarafından bıçağın ele geçirilmesiyle haksız hareket engellenmiş olmasına rağmen sanık ve suça sürüklenen çocuğun maktule karşı odunla darp eylemini ve akabinde sanık ..."in maktulü bıçaklaması sebebiyle TCK"nin 25. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığını belirtmek suretiyle, ilk haksız hareketin maktulden kaynaklanması ve geçmişe ilişkin maktulün süre gelen haksız davranışları nazara alınarak her iki sanık hakkında da haksız tahrik hükümlerini uygulama cihetine gitmiştir.
    Oysaki; suça sürüklenen çocuk ..."in gerek Uludere Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği 10/12/2016 günlü ve gerekse Uludere Sulh Ceza Mahkemesinde vermiş olduğu yine aynı tarihli savunmalarındaki hususlar mahkemece olayın oluş şekli olarak kabul edilmiştir. Ayrıntısında dahi değişmeyen ifadesinde, "babam elinde bıçak ile evin içinde kovalarken, annem benden yardım istedi, babam ise gelme seni de öldürürüm demek suretiyle beni engelledi, bu arada babam yine annemi bıçakla kovalarken kolunu kapıya çarptığı sırada elindeki bıçak yere düştü, babam eğilip bıçağı almaya çalışırken ben sobaya koymak için bıraktığımız odunlardan birini alıp, koluna ve sırtına vurmak suretiyle ona engel olmaya çalıştım. Annem de odunla babamın kafasına vuruyordu, bıçağı kaptı, 3-4 kez babama sapladı", demektedir.
    Savunmanın tesbiti esnasında, evet ifadenin yazılış şekli itibarıyle bir kavram karışıklığı oluşmuş isede, beyan bir bütün olarak değerlendirildiğinde, maktulün elindeki bıçağı yere düşürmesi ve tekrar onu almak için çaba göstermesi ile eşzamanlı olarak suça sürüklenen çocuk ..."in eline geçirdiği odun ile maktulün sırtına ve koluna vurmak suretiyle onun yeniden bıçağı ele geçirmesini önlemeye çalıştığı ve bu esnada, diğer sanık ..."in de önce odun ile maktulün kafasına vurarak etkisiz hale getirmeye çalıştığı, daha sonra yerdeki bıçağı ele geçirerek maktule birkaç kez sapladığı anlaşılmaktadır.
    Suça sürüklenen çocuk ..."in bu oluş içerisindeki hareketleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, başlangıçta maktulün, annesini bıçakla kovalaması, müdahale etmek istediğinde, "gelme seni de öldürürüm" diyerek ona karşıda saldırabileceğine dair maktulün iradesini açıklaması, maktulün kolunu kapıya çarpıp, elindeki bıçağı yere düşürdüğü ana kadar suça sürüklenen çocuğun hiçbir müdahalesi olmamasına karşın, düşürdüğü bıçağı almaya çalıştığı sırada maktule müdahaleye başlaması gibi hususlarda düşünüldüğünde, o anlık hal ve koşullar içerisinde maktulün bıçağı alma çabasını önlemeye yönelik hareket ettiğinin kabulü ile anlık gelişen olaylar içerisinde, diğer sanık annesi Kiymet"in öldürmeye yönelik hareketlerine aynı kast ile katıldığını kabul etmek, Türk Ceza Yasasının "şüpheden sanık yararlanır" prensibine aykırı düşeceği düşünce ve kanaati ile sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmemiz mümkün değildir.
    Sonuç olarak; yukarıda bahsedilen kabul ve gerekçeye göre suça sürüklenen çocuk ..."in, babası maktulün, geçmişte ailesine yaşattıkları olayların etkisi ve olay günü annesine bıçakla saldırması, kendisini de ölümle tehdit etmesi gibi hareketlerinin bütünlüğü karşısında, gerçekleşen ve bıçağı yeniden ele geçirmesi durumunda daha vahim sonuçların gerçekleşmesi muhakkak olabilecek saldırılarına karşı, TCK"nin 25. maddesi kapsamında kaldığının kabulü gerektiğinden, sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi