Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1425 Esas 2013/1546 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1425
Karar No: 2013/1546
Karar Tarihi: 04.03.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1425 Esas 2013/1546 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Hazine, kaçak ve yitik kişilerden kaldığı iddiasıyla 138 ada 29 sayılı parsel için dava açmıştır. Kadastro sonucu taşınmazın davalılar ... ve ... adına eşit paylarla tespit edildiği belirtilmiştir. Ancak, davalıların duruşma günü ve dava dilekçesi tebligatının köy muhtarına yapıldığı ve tebliğ edilecek şahsın adresine keyfiyetin haber verilmesi gerektiği halde bu işlemlerin usule uygun yapılmadığı gerekçesiyle, taraf teşkilinin sağlanmadığını belirten karar bozulmuştur.
Kanunlar:
- Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi: Tebellüğden imtina edilmesi veya kimseye ulaşılamaması durumunda tebliğ memurunun vereceği imza mukabilinde belgeyi bir yetkili kişiye teslim etmesi ve ihbarnameyi gösterilen adreste bulunmayan kişinin en yakın komşularından birine veya varsa yönetici veya kapıcıya bildirmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
16. Hukuk Dairesi         2013/1425 E.  ,  2013/1546 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 138 ada 29 parsel sayılı 10736.92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ... adına eşit paylarla tespit edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde kayıtlı bulunduğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 138 ada 29 sayılı parselin mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar karar verilmiş; hüküm davacı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Somut olayda davalılar ... ile ... adına çıkartılan duruşma günü ve dava dilekçesine ilişkin tebligatlar, herhangi bir şerh verilmeksizin köy muhtarı Osman Özdemir"e tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanununun 21. maddesinde; kendisine tebligat yapılacak kimse veya kendisi yerine tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı hükme bağlanmış olduğuna göre dava dilekçesi ve duruşma gününün davalılara usule uygun şekilde tebliğ edildiğinden ve taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca adı geçen davalılar ... ve ..."a dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilmek suretiyle duruşmaya başlanarak, davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.