Esas No: 2021/1477
Karar No: 2021/2145
Karar Tarihi: 28.04.2021
Danıştay 10. Daire 2021/1477 Esas 2021/2145 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1477
Karar No : 2021/2145
DAVACI : … İnternet Bilgi Hizmetleri Teknoloji ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı / …
DAVANIN_ÖZETİ : 14/01/2021 tarih ve 31364 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrası ile 4. fıkrasının ve 12. maddesi ile Seyahat Acentaları Yönetmeliğine eklenen 17. maddesinin 3. fıkrasının ve geçici 4. maddenin 2. fıkrasının yürütmesinin durdurulması ve iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı, hususları düzenlenmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasında ise, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3 ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde de, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, otuz gün içerisinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği, hüküm altına alınmıştır.
İptal davalarında, iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Bir düzenleyici işleme karşı açılan iptal davasında, düzenleyici işlemin tamamının, belirli maddelerinin veya maddelerin belirli kısımlarının iptalinin istenebilmesi mümkün olup, dava dilekçesinde iptal isteminin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin konu kısmında Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrası ile 4. fıkrasının ve 12. maddesi ile Seyahat Acentaları Yönetmeliğine eklenen 17. maddesinin 3. fıkrası ile geçici 4. maddenin 2. fıkrasının iptalinin istenildiği, dilekçenin netice ve talep kısmında Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrasının ve 12. maddesi ile Seyahat Acentaları Yönetmeliğine eklenen 17. maddenin 3. fıkrasındaki "...Seyahat acentası, online platformlar, mobil uygulamalar ve diğer elektronik iletişim araçları kullanarak yapacağı pazarlama ve satış faaliyetlerini yalnızca bu faaliyetler için kullanacağı online satış kanalları üzerinden gerçekleştirmek zorundadır. Bu amaçla kullanılan online satış kanalları üzerinden seyahat acentası hizmetleri dışında başka faaliyet yürütülemez..." ifadelerinin geçtiği birinci ve ikinci cümleler ile geçici 4. maddenin 2. fıkrasının iptalinin istenildiği, dilekçenin içeriğinde ise Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Seyahat Acentaları Yönetmeliğine eklenen 17. maddenin 3. fıkrasındaki "...Seyahat acentası, online platformlar, mobil uygulamalar ve diğer elektronik iletişim araçları kullanarak yapacağı pazarlama ve satış faaliyetlerini yalnızca bu faaliyetler için kullanacağı online satış kanalları üzerinden gerçekleştirmek zorundadır. Bu amaçla kullanılan online satış kanalları üzerinden seyahat acentası hizmetleri dışında başka faaliyet yürütülemez..." ifadesi ile geçici 4. maddesinin 2. fıkrasına yönelik hukuka aykırılık sebeplerinin açıklandığı görülmüştür.
Ayrıca, dava dilekçesinin muhtelif yerlerinde Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesi ile Seyahat Acentaları Yönetmeliğinin 17. maddesine 3. fıkranın eklendiği ve anılan 17. maddenin 3. fıkrasında bulunan "...Seyahat acentası, online platformlar, mobil uygulamalar ve diğer elektronik iletişim araçları kullanarak yapacağı pazarlama ve satış faaliyetlerini yalnızca bu faaliyetler için kullanacağı online satış kanalları üzerinden gerçekleştirmek zorundadır. Bu amaçla kullanılan online satış kanalları üzerinden seyahat acentası hizmetleri dışında başka faaliyet yürütülemez..." ifadesinin geçtiği birinci ve ikinci cümlelerden bahsedildiği görülmekle birlikte; Seyahat Acentaları Yönetmeliğinin 17. maddesinin 3. fıkrasının, Seyahat Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesi ile değil de 4. maddesinin 3. fıkrası ile eklendiği anlaşılmıştır.
Bu haliyle, dava dilekçesinin içeriğinin, konu ile netice ve talep kısımlarının açık ve kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde düzenlenmediği ve dava konusu edilen düzenleyici işlemin hangi kısım ve kısımlarının iptalinin istenildiğinin net olarak anlaşılamadığı görüldüğünden; dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, dava konusu düzenleyici işlemin hangi kısım veya kısımlarının dava konusu edildiği açıkça gösterilmek ve dilekçenin konu, içerik ve sonuç bölümleri çelişkili olmayacak şekilde açıklanmak ve belirtilen bu hususlar açıklığa kavuşturulmak suretiyle, 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Öte yandan, davacının TÜRSAB'a kayıtlı bir seyahat acentası olduğu belirtilmişse de, dava dilekçesiyle bu hususa yönelik bir belge sunulmadığından; yeniden verilecek dava dilekçesinde bu eksikliğin de giderilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 28/04/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.