Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6598
Karar No: 2018/645
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6598 Esas 2018/645 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, Kızılkaya köyü, Gazallık mevkiinde bulunan üç taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek adına tescilini istemiştir. Davacının talebi kabul edilerek tapuya tescil edildi, ancak temyiz üzerine Yargıtay kararıyla bozuldu. Yargıtay, davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarına uydu ve taşınmazların orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmadığını belirtti. Bu nedenle, davacının zilyetliği kanıtlayamadığı için davanın reddedilmesi gerektiğine hükmetti. Kanunlar: Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanun, 4785 sayılı Kanun, 6831 sayılı Kanun.
20. Hukuk Dairesi         2016/6598 E.  ,  2018/645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Kızılkaya köyü, Gazallık mevkiinde bulunan toplam üç parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı 28/12/2008 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 1871.42 m² ve (C) harfi ile gösterilen 520.64 m²"lik taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/05/2013 tarih ve 2013/3283 E. - 5048 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "1) Davacı ..."in krokide (B) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazları bakımından; dava konusu taşınmazın ziraat bilirkişi raporuna göre halen taşlık ve çamlık niteliğinde olduğu ve orman bilirkişi raporuna göre de orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, bu bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalı Hazine ve Orman Yönetiminin krokide (A) ve (C) ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro haritası uygulanmasına dayalı yapılan araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman mühendisi ve fen elemanı bilirkişinin müşterek imzalı rapor ve krokileriyle, çekişmeli taşınmazların 1944 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle krokide (A) ve (C) işaretli bölümler hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki; çekişmeli taşınmazların 1956 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosunda orman olarak paftasına yazılmak suretiyle tapulama dışı bırakıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.
    Bilindiği gibi, 3402 sayılı Kanunun yürürlüğüne kadar, çalışma alanı içinde bulunan sınırlaması itirazsız kesinleşmiş ormanlara ilişkin haritalar tapuya aktarılır, arazi kadastro ekipleri bu sınırlara uyar, kesinleşmiş bir orman kadastrosu yok ise Orman Yönetiminden orman sınırlarını bildirmesi istenir, Yönetimin bildirdiği sınırlar esas alınarak arazi kadastrosu yapılır, ilân edilen çalışma alanı içinde kalan ormanlar tesbit dışı bırakılırdı. 3402 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ise, Kanunun 4. maddesi gereğince işlem yapılmaktadır.
    Yörede ilk defa 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile sadece Devlet ormanları sınırlanmıştır. 09/03/1998 tarihinde ilân edilip kesinleşen aplikasyon orman kadastrosu ve 2/B uygulamasında ise, herhangi bir nedenle sınırlama dışı kalmış ve 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre re"sen devletleşen orman alanları da sınırlandırılmıştır. Çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı sadece 1944 yılındaki orman kadastro sınırları uygulanmak suretiyle belirlenemez. 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre re"sen devletleşen yerlerden olup olmadığının tesbiti 1998 orman kadastro haritasının uygulanması suretiyle belirlenmelidir. Uzman bilirkişiler tarafından çekişmeli taşınmazın 1998 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakıldığı bildirilmiş ise de 1956 yılında yapılan arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazların orman olduğu paftasına yazılarak tapulama dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafın taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunu kesin deliller ile kanıtlaması zorunlu olup, davacı bu hususu kanıtlayamamıştır. 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince “Tabiî olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaçcık toplulukları yerleri ile birlikte orman sayılır.” Zaman içinde, taşınmaz üzerindeki orman örtüsünün kaldırılmış olması, o yerin orman niteliğini kayıp ettiği anlamına gelmez. Toprağı ile birlikte orman sayılan taşınmazın zilyetlikle kazanılması olanağı yoktur. Kaldı ki, taşınmazın bulunduğu yerde 1998 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır. Taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilmesi bu tarihten sonra olanaklı hale gelmiştir. Dava tarihi ile taşınmazın orman kadastro sınırları dışında bırakıldığı tarih arasında kanunda öngörülen 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından, davacının zilyetliğine değer verilemez (Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2004 gün ve 2004/8 - 242 E. - 2004/292 K. sayılı kararı da bu yöndedir.). Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır."" denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra, 1998 yılında yapılıp kesinleşen dışarıda kalmış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Genel arazi kadastrosu ise 05/04/1955 tarihinde kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz Devlet ormanı olduğu paftasında işaretlenerek tapulama dışı bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi