9. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/26362 Karar No: 2014/39919 Karar Tarihi: 24.12.2014
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/26362 Esas 2014/39919 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2014/26362 E. , 2014/39919 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 18. İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2014 NUMARASI : 2013/949-2014/229
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren, feshin haklı sebeple yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı). Dosyada mevcut kararın gerekçeli olduğu belirtilmesine rağmen, içeriğinde doktor olan davacıya isnat edilen eylemlerin somut olarak ortaya konulmadığı, eylemlerin hangi nedenle geçerli / haklı fesih sebebi sayıldığının açıklanmadığı, aksine bilirkişi raporundaki görüşlerin karşılanmadığı, özellikle eylemlerin tıbbi açıdan değerlendirilmediği, kararda bu anlamda gerekçe bulunmadığı anlaşıldığından gerekçe taşımayan hükmün bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.