Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4473
Karar No: 2022/6112
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4473 Esas 2022/6112 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, araç satım sözleşmesine dayanıyor. Davacı, aracı satın aldığında davalının araçta herhangi bir hasar olmadığını beyan ettiğini ancak daha sonra araçta hasar kaydı olduğunu öğrendiğini ve bu nedenle zarara uğradığını iddia ederek, davalıdan 12.500 TL tazminat talep etmişti. İlk mahkeme, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermişti. Ancak Yargıtay, davalının ağır kusurlu olup olmadığı sonucuna varılmadan hüküm kurulduğunu belirterek kararı bozdu. Yapılan ikinci yargılamada ise mahkeme, davacının davalıdan tazminat istemekte haklı olduğuna karar verdi. Karar, davalı tarafından temyiz edildi. Yargıtay, davalının araç devrinde ağır kusurlu olup olmadığına ilişkin araştırma ve değerlendirme yapılmaması nedeniyle kararı bozdu. Yargıtay’a göre, davalının ağır kusurlu olup olmadığının tespit edilmesi halinde dava reddedilebilir veya esasına girilerek karar verilebilir. Temyiz harcı istek halinde iade edilecektir. İlgili kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 219 ve sonraki maddeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. ve 440. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2022/4473 E.  ,  2022/6112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne dair verilen hüküm; süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş ise de temyize konu edilen kararda dava değeri duruşma sınırının altında olduğundan, davalının duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteminin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    YARGITAY KARARI

    Davacı; davalı ile 22/01/2013 tarihinde araç satım sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından satıma konu araçta herhangi bir hasarın olmadığının sözlü olarak beyan edildiğini, yaptığı araştırma sonucunda araçta 14.890TL hasar kaydı olduğunu öğrendiğini, araçtaki hasar kaydı nedeniyle değeri 34.500TL olan aracı dava dışı üçüncü kişiye 22.000TL’ye satması nedeniyle zarara uğradığını, davalının satış esnasında ağır kusurlu olarak hareket ettiğini ve ayıbı gizlediğini ileri sürerek, 12.500TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; zamanaşımının dolduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay ( Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29/03/2018 tarihli ve 2016/11118 E. 2018/3923 K. sayılı kararıyla; "... Bu düzenleme gereğince davalı satıcı satılanın ayıplı olarak devredilmesinde ağır kusurlu ise iki yıllık zamanaşımından yararlanamaz. Mahkemece, aracın davacıya devredilmesinde davalının ağır kusurlu olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmiştir. O halde mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının aracı devir esnasında ağır kusurlu olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; davacının 6098 sayılı TBK'nın 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 12.500TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK). Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtayca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Mahkemece uyulan bozma kararında; aracın devri esnasında davalının ağır kusurlu olup olmadığı hususunda araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmesine rağmen, bu hususta bir araştırma ve değerlendirme yapılmayarak, bozma kararının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; davalının aracın devri esnasında ağır kusurlu olmadığının tespiti halinde davanın zaman aşımından reddine, davalının aracın devri esnasında ağır kusurlu olduğunun tespiti halinde ise işin esasına girerek bir karar vermek olmalıdır.
    2)Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi