21. Hukuk Dairesi 2019/1356 E. , 2019/4727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamına ve sebeplerine göre davalılar ... Müh. ... Makina İnş. Tarım Ve .... San. Tic. Ltd. Şti. ve ... ... İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
Dava, sigortalının 28/01/2010 tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu % 2,3 oranında sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kabulü ile, 6.054,55 TL maddi, takdiren 2.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, yerel mahkemenin 22/03/2016 tarih ve 2014/478 Esas - 2016/232 Karar sayılı ilk kararının Dairemiz"in 22/11/2017 tarih ve 2016/8786 Esas, 2017/9544 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, davacı vekilinin bu bozma ilamından sonra verdiği 18/09/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacının maddi tazminat istemini arttırdığı ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece davacının maddi ve manevi tazminatına ilişkin olarak hüküm kurulurken ıslahla artırılmış ve talep edilmiş tutarların dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında, Bozma ilamından sonra sunulan ıslah dilekçesinin hükme esas alınması ihtilaflıdır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 04.02.1948 gün 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğünden sonra söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanıp uygulanamayacağına yönelik terreddütler nedeniyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca alınan 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı ilamında; “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK."nın değiştirilmesine gerek olmadığına” yönelik karar vermiştir.
Bu durumda bozmadan sonraki yargılama aşamasında davacı tarafça yapılan ıslah işlemi dikkate alınarak karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan kapsamda, "ıslah edilen kısmın reddine, 10 TL maddi tazminatın kabulüne” şeklinde karar verilmesi gerekirken, bozma ilamından sonra ıslaha değer verilerek davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kabulüne yönelik hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yukarıda belirtilen içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine
25/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.