Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından  30.03.2007 tarihinde ilam niteliğindeki borç senetlerine dayalı olarak borçlu ............... hakkında ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 4-5 nolu icra emrinin adı geçen borçlunun ölü olduğundan bahisle iade olunduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine aynı icra emrinin mirasçılara tebliği üzerine mirasçıların icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettikleri görülmüştür.  Takip borçlusu .......    "ın dosyada mevcut Kazan Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.02.2009 tarih ve 2009/27-31 sayılı veraset ilamına göre; 15.02.2007 tarihinde takip açılmadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. 4.5.1978 tarih, 4/5 sayılı İBK göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz; açılan takip mirasçılarına yöneltilemez. Bu husus kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilecek nitelikte olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekir.  HGK.nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi irdelenemeyeceğinden, mahkemece re"sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilerek  yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK?nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.