Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/523
Karar No: 2013/1509
Karar Tarihi: 01.03.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/523 Esas 2013/1509 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/523 E.  ,  2013/1509 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Dağpınar Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 3 ve 8 parsel sayılı 1996.86, 3307,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit edilmiş, satın alma nedeni ile de davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., babası ...adına tespit gören 106 ada 4 parselin 1250 metrekare olmasına rağmen 454,84 metrekare olarak tespit gördüğünü, 800 metrekarelik kısmın 106 ada 3 ve 8 parselde kaldığı iddiasıyla tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının tek başına dava açma sıfat ve yetkisi bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımalarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Öte yandan, bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde, mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların da paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet vererek davayı devam ettirmesine olanak yoktur.
    Somut olaya gelince; kadastro sonucu 106 ada 4 parsel sayılı taşınmaz davacının babası ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların bir bölümünün tapusunun iptali ile 106 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tescilini istemiştir. Gerek dava dilekçesindeki anlatımdan ve gerekse de duruşmada alınan beyanından davacının, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sadece kendi miras hissesi oranında adına tescilini değil, tereke adına tescilini talep ettiği; başka bir anlatımla davanın diğer mirasçıların da paylarını kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemenin, bir mirasçının tek başına tereke adına dava açamayacağı yönündeki değerlendirmesi doğru ise de, davacı tereke adına talepte bulunduğuna göre, davacıya süre vermek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması mümkün iken yanılgıya düşülerek davacıya bu konuda süre verilmeden davanın doğrudan husumet ndeniyle reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacıya diğer mirasçıların davaya katılımını sağlaması veya muvafakatlarını alması ya da terkeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapılması, taraf teşkili sağlanmadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmelidir. Mahkemce, açıklandığı gibi işlem yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi