Esas No: 2022/4395
Karar No: 2022/6111
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4395 Esas 2022/6111 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, birikmiş kira alacağına karşılık olarak 18.000 TL'nin tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ancak davalıların ihtarnamenin tebliğ edilmediği yönündeki savunmasını dikkate almadan reddetmiştir. Bu sebeple kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri HUMK'nın 428. ve 440. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı; 11/09/2013 tarihinde 1/2 payına malik olduğu taşınmazın, davalılardan ... tarafından diğer davalı ... Ltd. Şti'ye 15/10/2013 başlangıç tarihli sözleşme ile kiraya verildiğini, 14/04/2014 tarihli ihtar ile kiracı şirkete ödediği 4.000TL kira bedelinin yarısının malik olması nedeniyle kendisine ödenmesini bildirdiğini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek; birikmiş kira alacağına karşılık olmak üzere 18.000TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak üzere yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, 30/06/2014 tarihinde davalı ... ... Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine açılan davanın tefriki ile davaya bakmaya görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davalı; dava konusu taşınmazı dava dışı .... ... İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinden aylık 3.600TL bedelle kiraladığını kira bedellerini de düzenli olarak ödediğini, davacının kiraya veren şirketten talepte bulunması gerektiğini savunarak, davanın reddi ile lehine inkar tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davaya dayanak ihtarname davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden, davacının taşınmazı iktisap ettiği tarihten sonraki döneme ait kira alacağını davalıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; davacı malik, dava konusu taşınmazı satın aldığını ve kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesi gerektiğini 14/04/2014 keşide tarihli ihtarname ile davalıya bildirmiş, bu ihtarname davalıya 22/04/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarnamenin muhatabına, Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğüne göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekir ise de, davalılar cevap dilekçesinde ihtarnamenin tebliğ edilmediğine ilişkin bir savunma ileri sürmediğine göre tebligattaki usulsüzlük mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz.
Buna göre mahkemece; 15/10/2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin hususi şartlar 4. maddesinde yer alan; " Kiracı kira bedelini ait olduğu ayın en geç ilk 15 gününde ve her ay peşin olarak ödemeyi taahhüt eder." düzenlemesi de dikkate alınarak, davalının davacının malik olduğunu öğrendiği 22/04/2014 tarihinden sonra doğan kira alacağı belirlenerek, bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.