Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1622 Esas 2020/495 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1622
Karar No: 2020/495
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1622 Esas 2020/495 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı şirket, davalı şirketle çeşitli bitki ürünlerinin satımı konusunda anlaştığını ve satım gerçekleştirdiğini belirterek, davalı tarafından alınan malların bedeli olarak tanzim edilen faturaların ödenmediğini ve başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek, itirazın iptali, takibin reeskont faizi ile birlikte devamına, icra inkâr tazminatı ve diğer masrafların davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, bitki alımı konusunda bir anlaşmanın olmadığını ve faturaya konu edilen malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin taleplerini reddetmiştir. İstinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda ise, yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda kararın hukuka uygun olduğuna karar verilerek, temyiz itirazlarının reddine ve ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise kararda belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2018/1622 E.  ,  2020/495 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı şirketin bitki ve bitki tasarımları üzerine ithalat ve ihracat ve yurt içine pazarlama, peyzaj yapan ticari faaliyetlerini bu şekilde yürütmekte olan bir şirket olduğunu, davalı şirket ile çeşitli bitki ürünlerinin satımı konusunda anlaştığını ve satım gerçekleştirdiğini, davalı tarafından alınan malların bedeli olarak da icra takibine konu olan faturaları tanzim etmiş olduğunu, faturaların ödenmediğini, davacı ile borçlu arasında hesap mutabakatı bulunmasına rağmen fatura bedelinin bir kısmının ödenmediğini, başlatılmış olan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunulduğundan itirazın iptali ve takibin işleyecek olan ticari reeskont faizi ile birlikte devamına, borçlunun yaptığı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazdan dolayı takip miktarının %20"den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, icra takibine konu 26.06.2014 tarih ve 188.493,20 bedelli fatura bakiyesi olan 61.800,00 TL ödenmesi istemi ile yapmış olduğu icra takibine bağlı olarak itirazın iptali isteminin yerinde olmadığını, davalı şirket ile davacı arasında iddia edildiği gibi bitki alımı konusunda bir anlaşmanın mevcut olmadığını, davacının takibe dayanak yaptığı fatura içeriği bitkileri davalı şirkete teslim ettiğini ve alacaklı olduğunu usulüne uygun olarak kanıtlamak zorunda olduğunu, davalı şirket tarafından davacıya hesap mutabakatı gönderilmemiş olduğunu, belgenin şirketi bağlayıcı olabilmesi için şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce düzenlenmiş olması gerektiğini, davacının, davanın dayanağı belgeleri ibraz etmediği gibi hangi delil ile hangi vakıayı kanıtlayacağını da izah etmemiş olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında yazılı bir akit olmadığı, faturaya konu edilen malların davalıya teslim edildiğinin yazılı belge ile ispat edilemediği, davacı tarafından mutabakata ilişkin belgenin faks ile gönderilmesi sebebiyle dosyaya belgenin aslının sunulamadığı, davalıya ait BA formunda davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafından vergi dairesine ibraz edilmediğinin anlaşıldığı ve davacı vekili delil listesinde yemin deliline dayandığından davalı şirket yetkilileri duruşmaya gelerek yemini ifa ettiklerinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/1233-esas ve 2017/3694 karar sayılı ve 05.12.2017 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle mahkeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.