Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1656 Esas 2019/3084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1656
Karar No: 2019/3084
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1656 Esas 2019/3084 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin tescilli markasına tecavüz edildiğini ileri sürerek, davalının \"ÖZDEMİR\" ibaresinin aynısını veya benzerini kullanarak ticaret yaptığını belirtmiş ve bunun tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini talep etmiştir. Davalı ise \"ÖZDEMİR\" ibaresinin soyadı olduğunu ve ticaret unvanı olarak kullanıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının unvan terkin talebinin makul bir süre içinde yapılmadığını ve sessiz kalınmasıyla hak kaybının oluştuğunu belirterek talebin reddine karar vermiştir. Karar, davacı ve birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, TTK 54. madde ve MK md. 2 belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2018/1656 E.  ,  2019/3084 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 13/02/2018 tarih ve 2017/736-2018/21 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirketin 1979 yılından beri çorap ve iç giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini ve 1992 yılında ticaret siciline kaydedildiğini, müvekkili şirketin ... nezdinde tescilli 1999/011244 sayılı “ÖZDEMİRLER TUHAFİYE SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ+şekil” markası ile 2012/46397 sayılı “ÖZDEMİRLER” markasının bulunduğunu, davalı şirketin ise müvekkilinden izin almadan “ÖZDEMİRLER" ibaresinin aynısını veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini fişlerinde, kartvizitlerinde tabelalarında, ürettikleri ürünlerin ambalaj ve etiketlerinde kullandığını, davalının müvekkili ile aynı sokakta, aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, ihtarnameye rağmen davalının haksız kullanımın devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin tescilli markasına tecavüzün tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini, tecavüz teşkil eden kullanımdaki “ÖZDEMİR” ibaresinin, davalının tabelalarından etiketlerinden, fişlerinden, ambalajlarından, sair tanıtım materyellerinden çıkarılmasını, silinmesini, veya imhasını, davalı şirketin ticaret unvanındaki “ÖZDEMİR” ibaresinin değiştirilmesini veya silinmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
    Davalı vekili; müvekkili şirketin ortaklarının 1995 yılından beri işletmelerinde “Özdemir” ibaresini kullandıklarını, müvekkili şirketin 2005 yılında ticaret siciline “Özdemir Tekstil Makine İnşaat San ve Tic. Şti.” unvanı ile tescil edilerek faaliyetini sürdürdüğünü, “Özdemir” ibaresinin müvekkili şirketin ortaklarının soyadı olduğunu ve ayrıca ticaret unvanı olarak kullanıldığını, bu sebeple davacının marka hakkı ihlalinin söz konusu olmadığını, tarafların ticaret unvanlarının da farklı olduğunu ve unvana tecavüzün de söz konusu olmadığını, davacının “Özdemir” ibaresini taşıyan unvanı bilmesine rağmen dava tarihine kadar sessiz kaldığını ve bu davanın açılmasının MK md. 2"ye aykırı olduğunu, ayrıca davalı şirketin
    “Özdemir” soyadından faydalanarak oluşturduğu markaların ayırt edici olmadığını savunarak davanın reddini istemiş; birleşen davada ise birleşen davalı adına 2012/46297 sayılı "Özdemirler" markası ile 1999/011244 sayılı "Özdemirler Tuhafiye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacı davalının ticaret unvanının terkinini talep ettiği, her ne kadar TTK 54. maddesi uyarınca iltibasa neden olan unvanının terkini istenebilse de işbu talebin makul sürede dava konusu yapılması gerektiği, makul sürenin geçirilmesi halinde sessiz kalma yoluyla hak kaybı oluşacağı, davalı şirketin unvanını 17/11/2005 tarihinde tescil ettirmiş olduğu, davanın 7 yıl 6 ay geçtikten sonra açılmış olduğu, bu durumda sessiz kalma yoluyla hak kaybının oluştuğu, asıl davada ve birleşen davada talep edilen sair hususların bozma kapsamı dışında bırakıldığı gerekçesi ile asıl davada ki unvan terkin talebinin reddine, asıl davadaki sair talepler ve birleşen davadaki talepler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davacı birleşen davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı - birleşen davada davalıdan alınmasına, 17/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.