Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2892
Karar No: 2019/1263
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2892 Esas 2019/1263 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/2892 E.  ,  2019/1263 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalının işleteni olduğu müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı bulunan aracın neden olduğu trafik kazasında karşı araç sahibine 12.250,00 TL tazminat ödediğini, yapılan incelemede tarife farkından dolayı davalıdan eksik prim tahsil edildiğinin anlaşıldığını belirterek, ödenen tazminatın tahsil edilen prime oranlanması sonucu bulunan 8.168,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının haksız olarak iş bu davayı açtığını, aynı aracın diğer yıllarda da aynı koltuk ve yolcu sayısı üzerinden sigortalandığını, bir kusur var ise bunun bunun davacının acentesinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davacının davasının kısmen kabulü ile; 5.975,54 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı ... şirketine ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan eksik tahsil edilen primin taksitli istemine ilişkindir.
    Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmeliğin geçici 8.maddesinde “Araç tanımındaki hatalı değerlendirme nedeniyle, yanlış teminata göre poliçe tanzim edilmesi, hak sahibinin menfaatine halel getirmez. Poliçe, hak sahibi için doğru teminata göre geçerli olur. Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla mevcut poliçeler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın geçerliliğini korur.” hükmü yer almaktadır.
    Davacı vekili; müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı bulunan aracın neden olduğu trafik kazasında karşı araç sahibine 12.250,00 TL tazminat ödediğini, sonradan yapılan incelemede sigortalı aracın ruhsatında 51 yolcu kapasitesi olmasına rağmen, poliçenin 16-30 koltuk esasına göre düzenlenip buna göre eksik prim tahsil edildiğini beyanla ödenen tazminatın tahsil edilen prime oranlanması sonucu eksik alınan primin iadesini talep etmiştir.
    Mahkemece yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporunda da; Poliçe düzenlenirken sigorta şirketleri acentelerinin tramerden araçla ilgili her türlü araştırmayı yapabildiklerinden söz konusu araç bilgilerini, kaç kişilik olduklarını görebildiklerini bu nedenle davacı şirket acentesinin eksik prim alma konusunda kusurunun bulunduğu, davalı sigortalının kusurunun bulunmadığı ancak mahkemece aksi kanaat halinde ruhsat bilgilerine göre kazanın olduğu dönemde aynı araç için alınması gereken primin sorulması ve proporsiyon hesabı yapılması gerektiği belirtilmiş ve mahkemece proporsiyon hesabı yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemiştir.
    Trafik poliçesi tanzim edilirken araç ruhsat bilgilerinin esas alındığı, davalı sigortalının söz konusu aracın ruhsat bilgilerini farklı şekilde sunduğuna dair her hangi bir delil sunamadığı, davaya konu edilen poliçede aracın kullanım tipinin otobüs 16-30 koltuk olarak yazdığı ancak ayakta yolcu sayısının eklenmediği, koltuk sayısı esas alınarak prim tahsil edildiği aracın ruhsatında aracın 21 koltuk sayısına sahip olduğunun yazmakta olduğu ve bu sayının da poliçede belirtilen "16-30" değerine uygun olduğu,aracın 30 olan ayakta yolcu sayısının koltuk esasına göre prim alınarak tanzim edilen trafik poliçesinin düzenlenmesinde esas alınamayacağı davaya konu poliçenin mevzuata uygun tanzim edildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi